Münevver Karabulut’un öldürülmesiyle gündeme gelen Cem Garipoğlu, Bahçeşehir’de gerçekleştirdiği cinayetin ardından kaçmış ve uzun bir süre firar etmiştir. Ancak tutuklandıktan sonra cezaevinde yaşamını yitiren Garipoğlu’nun mezarı, Karabulut ailesinin avukatlarının talebi üzerine açılmıştır. 3 Mart 2009 tarihinde gerçekleşen cinayetin perde arkasını aydınlatmak isteyen avukatlar, Garipoğlu’nun mezarının “Fethi Kabir İşlemi” adı verilen bir işlemle incelenmesini istemişlerdir.
Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması için savcı ve Adli Tıp görevlileri iş başına geçmiş ve mezar açılmıştır. Garipoğlu’nun cenazesi, tabut içinde Adli Tıp Kurumu’na gönderilirken, mezarın son hali de görüntülenmiştir. Mezarın açılmasının ardından toprakla örtüldüğü ve içindeki detayların incelendiği belirtilmiştir. Mezarın içindeki palmiye ağacının kesildiği ve otların temizlendiği gözlemlenmiştir.
Olayın üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen hala gündemde olan bu cinayet, Türkiye’nin gözünü çevirdiği bir davadır. Karabulut ailesi, kızlarının ölümüne ilişkin adalete olan güvenini korumak adına net bir şekilde hareket ederek Garipoğlu’nun mezarının açılmasını talep etmiştir. Bu talep üzerine mezarın açılması ve detaylı bir incelemeye tabi tutulması, olayın aydınlatılması adına önemli bir adım olarak değerlendirilmiştir.
Garipoğlu’nun cinayet işledikten sonra kaçması ve uzun bir süre kayıp olması, davanın seyrini belirlemiştir. Ancak sonuçta yakalanarak cezaevine giren Garipoğlu’nun, burada yaşamını yitirmesi davanın seyrini değiştirmiştir. Garipoğlu’nun mezarının açılmasıyla birlikte, olaya dair yeni delillerin ve gerçeklerin ortaya çıkabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle, adli makamların ve avukatların olayı aydınlatmak için verdikleri çabanın önemi büyüktür.
Sonuç olarak, Münevver Karabulut cinayeti ve Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması olayı, Türkiye’de uzun süre tartışılan ve gizemini koruyan bir dava olarak hafızalarda yerini korumaktadır. Adli makamların ve avukatların ortaya çıkardığı deliller ve gerçeklerle, olayın aydınlatılması ve adaletin sağlanması adına önemli adımlar atılmıştır. Bu süreç, adaletin tecellisi açısından önemli bir dönemeç olabilir.
