Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, polis memuru Cihat Ermiş’in şüpheli Muhammet Berke Çorak’ın evine gittiği ve can güvenliği endişesiyle içeriye özel güvenlik görevlisi eşliğinde girdiği belirtildi. Şüpheli, kapıyı çalan polise karşı iki el ateş ederek Ermiş’i şehit etti. İddianamede, Muhammet Berke Çorak’a “kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi, aynı zamanda “ruhsatsız silah ve mermi bulundurma” suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istendi.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, tutuklu sanık Muhammet Berke Çorak SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı. Şehit polis memurunun eşi Nilüfer Ermiş, eşinin ölüm yıl dönümünde oğlunun her gün babasını sorduğunu ve sanığın gözyaşlarına inanmadığını dile getirdi. Ayrıca, eşinin ve kendisinin de toprağın altında olduğunu belirterek, sanığın yaşamasının zoruna gittiğini ifade etti. Şehit polis memurunun annesi Sare Ermiş ise torununun babasız kaldığını ve oğluyla ancak mahşerde buluşabileceklerini vurguladı.
Sanık Muhammet Berke Çorak, son sözünde kendini savunmak amacıyla böyle bir şey yaptığını iddia etti ve “Şehit hepimizin şehididir” diyerek pişmanlık belirtti. Ancak mahkeme, Çorak’ı “kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ayrıca, sanığa “ruhsatsız silah bulundurma” suçundan da 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Duruşma boyunca sanığın ağlama sahneleri, şehit polis memurunun ailesinin isyanı ve mahkemenin verdiği ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla son buldu. Bu olayda bir polis memurunun hayatını kaybetmesi ve bir ailenin yıkılması, toplumda derin üzüntü yarattı. Mahkeme kararının ardından, adaletin yerini bulduğuna inananlar olduğu kadar, hala yeterli cezanın verilmediğini düşünenler de oldu. Şehit polis memuru Cihat Ermiş’in hatırası ve ailesinin acısı, uzun yıllar unutulmayacak bir trajedi olarak kalacak.
