Bodrum Marina’da gerçekleşen bir etkinlikte ressam Filiz Kiprik’in sergi açılışına katılıyoruz. Kiprik’in “Dönüşümler / Arkhe&Vanitas” sergisi hakkında bilgi alıyoruz. Sergi, Ekim ayında Bodrum’da açılarak sanatçıya hem heyecan hem de derin bir bağ hissettiriyor. Bodrum’un tarihsel ve kültürel zenginliği, Kiprik’in dönüşüm ve varoluş temalarını ele aldığı serisi için ilham verici bir ortam sunuyor.
Son yıllarda Bodrum’da sanata ve sergilere ilginin arttığını gözlemliyoruz. Yerli ve yabancı sanatseverler, tatilin yanı sıra sanatı keşfetmek için Bodrum’u tercih ediyor. Bu durum, sanatçılar için daha derin etkileşim ve anlamlı geri bildirimler almalarını sağlıyor.
Kiprik’e, İstanbul’un kaotik atmosferi mi yoksa kış aylarında tatil beldelerinin huzuru mu daha fazla ilham veriyor diye soruyoruz. Kiprik, her iki ortamın da kendisine farklı şekillerde katkı sağladığını belirtiyor. İstanbul’un hareketli yapısı bazen yaratıcılığını tetiklerken, tatil beldelerinin huzuru da sanatına olumlu etkilerde bulunuyor.
Kiprik’in renk tercihlerine de değiniyoruz. Ressam, pastel tonlardan yoğun olarak faydalandığını ve tüm renklere hakim olduğunu belirtiyor. En sevdiği renkler arasında kırmızı ve mavi yer alırken, parlak sarı ve yeşil tonlarından uzak durmayı tercih ettiğini ifade ediyor.
Serginin manifestosunda Arkhe ve Vanitas kavramlarını açıklıyoruz. Kiprik’in eserlerinin dönüşüm ve ölüm temalarını işlediğini öğreniyoruz. Eserlerini çizerken melankoli, içsel sorgulama ve huzur dolu kabullenişler yaşayan Kiprik, her tuvalde bir dönüşüm sürecini tecrübe ettiğini anlatıyor. Eserlerinde varoluşun evrensel ve sonsuz boyutunu sorguluyor.
Kiprik’in eserlerinde sıkça atıf yaptığı Sokrates’in felsefesini de konuşuyoruz. Ressam, Sokrates’in “kendini bil” ilkesini sanatının temel taşı olarak benimseyerek içsel yolculuğunu eserlerine yansıttığını açıklıyor. İnsanın varoluşunu, içsel dönüşümleri ve dış dünyayla etkileşimini ele aldığı eserlerinde Sokrates’in öğretilerini görebilmek mümkün.