Sedat Peker, Türkiye’den ayrılıp yurtdışına gittiği zaman yaptığı açıklamalar ülkeyi derinden salladı. Daha önce bilinmeyen ve duyulmayan birçok önemli olayı gündeme getirdi. Yurtdışında yaşarken memleket özlemi çekiyor ve Türkiye’deki yaşananları uzaktan izliyor. Gençlik dönemine dair hatıraları canlanınca Üsküdar vapur iskelesine doğru bir yolculuğa çıkıyor.
Ali Yerlikaya döneminde organize suç örgütleriyle mücadele edilirken Sedat Peker, Türkiye’de yaşananları nasıl değerlendiriyor? Peker’in gözünden geçmişte yaşanan toplumsal değişimler ve yaşanan sorunlar nasıl ele alınıyor? Peker’in yaptığı açıklamalarda gençlik dönemindeki yaşantısını ve nasıl suça bulaştığını anlatırken Türkiye’deki geleceğe dair endişelerini ve uyarılarını da dile getiriyor.
Peker, ülkemizdeki uyuşturucu sorununa ve özellikle Türkiye’de MET adıyla bilinen metamfetamin türü hapların üretimine dikkat çekiyor. Bu tür yan ürünlerin Türkiye’de kolayca üretilebileceğini ve yaygınlaşabileceğini belirtiyor. Ayrıca Suriyeli ve Afganlı kriminal grupların Türkiye’de uyuşturucu ticaretinde ve altın kaçakçılığında etkin bir rol oynadığını ifade ediyor. Bu durumun Türkiye’nin geleceği ve güvenliği açısından ciddi bir tehlike oluşturabileceğine dikkat çekiyor.
Peker’in hakkında çıkarılan kırmızı bültenle Interpol’de aranan bir kişi olmasına rağmen hukuken rahat olduğunu ve Türkiye’ye dönmeyi düşünmediğini ifade ediyor. Örneğin, Süleyman Soylu ile yaşadığı anlaşmazlık sonrasında hakkında açılan dava hakkında detaylı bilgiler veriyor ve nasıl sanık durumuna düştüğünü anlatarak durumu açıklığa kavuşturuyor.
Sedat Peker, yurtdışında uluslararası ilişkiler bölümünde okuyarak eğitimine devam ediyor ve seneye üniversiteden mezun olmayı planlıyor. Yurtdışında geçirdiği günler hakkında detay vermekten kaçınıyor ancak boş durmadığını ve aktif bir şekilde yaşamını sürdürdüğünü belirtiyor. Bu şekilde, Sedat Peker’in Türkiye’den ayrıldıktan sonraki hayatında neler yaptığı ve düşünceleri üzerine bir fikir edinmiş oluyoruz.