Ankara’da yaşayan Zehra G. (57), 31 yıl süren evliliğinin ardından 2015 yılında boşandığı eski eşi Halil S.’den (62) ‘sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği’ gerekçesiyle boşanma davası açmıştı. Bu kez mal paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşayan Zehra G., avukatı aracılığıyla Ankara 25. Aile Mahkemesi’ne başvurarak mal paylaşımı davası açtı. Mahkeme, konuyla ilgili bilirkişi raporu talep etti ve raporun 10 sayfalık detaylarına göre alınan ev ve taşınmazın değerleri belirlenerek taraflar arasında eşit şekilde bölünmesi önerildi.
Ancak Halil S., bilirkişi raporunu kabul etmediğini belirterek mahkemeye itiraz dilekçesi sundu. Eski eşine yönelik tehdit içeren ifadeler kullanan Halil S., mahkemenin aldığı uzaklaştırma kararıyla karşı karşıya kaldı. Bununla birlikte Halil S.’ye, 6284 sayılı ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’ kapsamında elektronik kelepçe takılması da kararlaştırıldı. Halil S., polis merkezinde ifadesi alındığında, eski eşiyle yıllardır iletişim kurmadığını ve anlık bir sinirle dilekçeyi yazdığını iddia etti. Ayrıca pişman olduğunu da belirtti.
Zehra G. ise uzaklaştırma kararının ardından eski eşinin elektronik kelepçe takılarak takip altına alınmasının kendisini zor durumdan biraz olsun rahatlattığını ifade etti. Ayrıca Zehra G., eski eşinin cezalandırılmasını istediğini belirtti. Böyle bir dilekçenin kendisini korkuttuğunu ve devletin, polisin ve ilgili bakanlığın konuya duyarlı şekilde müdahale etmesinden dolayı teşekkür etti. Zehra G., “Bu kişi ceza almadıkça yüreğim soğumayacak” diyerek eski eşinin caydırıcı bir cezaya çarptırılmasını talep etti.
Sonuç olarak, mal paylaşımı davası açan Zehra G. ve eski eşi Halil S. arasındaki anlaşmazlık mahkeme kararlarıyla çözülmeye devam ederken, Zehra G.’nin hukuki süreç boyunca kendisini korumak adına aldığı tedbirler ve eski eşine karşı duyduğu endişeler dikkat çekiyor. Her iki tarafın da talepleri ve savunmaları, mahkeme sürecinin nasıl şekilleneceği konusunda önemli ipuçları veriyor.