Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasında yeni bir müzakere sürecinin başlatılması için taraflara teklifte bulundu. Türkiye’nin arabuluculuğunda gerçekleşecek olan bu süreç, Moskova tarafından olumlu karşılanırken, Kiev tarafından reddedildi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Eylül ayında yaptığı basın toplantısında, İstanbul’da 2022’de varılan ancak hayata geçirilmeyen barış anlaşması temelinde görüşmeye hazır olduklarını belirtmişti. Putin, anlaşmaya her zaman açık olduklarını vurgulayarak, müzakerelerin geçmiş anlaşmalara dayanarak yapılması gerektiğini ifade etmişti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye’den Ukrayna ile Rusya arasındaki müzakereler için yeni bir teklif aldıklarını doğruladı. Putin, bu yeni teklifi kabul ettiklerini ancak Ukrayna’nın teklifi reddettiğini belirtti. Rusya ve Ukrayna heyetleri, son olarak 29 Mart 2022’de İstanbul’da bir araya gelmiş ve Ukrayna, sunulan taslak anlaşmayı büyük oranda kabul etmişti. Ancak daha sonrasında Kiev, Batılı ülkelerin telkinleriyle masadan uzaklaşarak müzakereleri sürdürmemeye karar vermişti.
Türkiye’nin taraflara sunduğu müzakere teklifi, Rusya ve Ukrayna arasındaki ilişkilerin normalleşmesi ve barışçıl bir çözüm bulunması adına önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Ancak Kiev’in teklifi reddetmesi sürecin geleceği hakkında belirsizlik yaratmaktadır. Rusya’nın ise müzakerelere sıcak bakması ve daha önce varılan anlaşmaları temel alması, sürecin ilerleyebilmesi için olumlu bir adım olarak değerlendirilmektedir.
İki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi ve barışçıl bir çözüm bulunabilmesi için tarafların karşılıklı anlayış ve uzlaşma içinde olmaları gerekmektedir. Türkiye’nin arabuluculuğunda gerçekleşecek olan müzakere süreci, uluslararası toplumun da dikkatle takip ettiği bir konu haline gelmiştir. Rusya’nın teklifi kabul etmesi ve Ukrayna’nın reddetmesi, sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda belirsizlik yaratsa da tarafların ortak bir noktada buluşması ve geçmiş anlaşmaları temel alarak ilerlemesi, barışçıl bir çözüme giden yolda önemli bir adım olacaktır. Bu süreçte tarafların karşılıklı anlayış, uzlaşma ve eski anlaşmaları temel alarak ilerlemesi önem arz etmektedir.
