MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’ı davet etmesiyle başlayan “yeni çözüm süreci” tartışmaları üzerine Nagehan Alçı, “Bu filmi daha önce görmüştük’ denemeyecek kadar ileri çıkışlara tanıklık ediyoruz” yorumunda bulundu. Bahçeli’nin “Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir… Türklerin ve Kürtlerin birbirini sevmesi farzdır…” sözlerini hayal edemediğini belirten Alçı, HaberTürk’teki yazısında, “Unutmayalım…Yukarıdaki sözler Türk milliyetçiliğinin kaptan köşkünden söylendi! İktidar, AK Parti ve MHP’si hep birlikte bir yol yürümeye karar vermiş görünüyor. Üstelik bu kez devlet de hiç olmadığı kadar bir ve bütün. Elbette içeride hala bu süreci sabote edebilecek odaklar olabilir ama görünürde bir bölünmüşlük, bir güç kavgası yok. Bu bize müthiş bir fırsat sunuyor. Şayet mevcut hava sürerse, kamuoyuna karşı kararlı durulur, kısa vadeli popülizm hesapları akıl çelmezse bu kez gerçekten bir şeyler değişebilir. Bakın Devlet Bahçeli’nin önceki günkü sözlerine karşılık DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da dün Ankara’da düzenlenen ESP Kongresinde şöyle seslendi: ‘Biz de Türk ve Kürtlerin birbirini sevmesinin, birbirlerinin haklarına ve hukuklarına saygı duymasının farz olduğunu söylüyoruz. Biz de buna inanıyoruz…. Şimdi bu tarihsel Kürt ve Türk ilişkilerinin demokratik bir zemine, demokratik bir anlayışa kavuşmasını belirtmek istiyoruz. Kürtlere tanınacak her hakkın Türklerin kaybı olacağı endişesinden artık kurtulmamız gerekiyor. Kürt kazandıkça Türk kazanır, Kürt kazandıkça Türkiye halkları, emekçileri kazanır. Türk kazandıkça Kürtler kazanır…’ MHP ve DEM Parti bu ortak dilde buluşmuşken bu işi çözemezsek bir daha zor çözeriz… Milliyetçi tabanın kaşınma çabalarına takılmaz, kalıcı bir fark yaratmak için kararlı durursa Cumhur İttifakı CHP’nin de desteğiyle tarih yazabilir.” şeklinde görüşlerini aktardı.
Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’ı TBMM’ye davet etmesi, “umut hakkı” kavramını gündeme getirirken, siyaset kulislerinde yeni bir çözüm süreci başlığı altında konuşulmaya başladı. Bu adım, MHP’nin DEM Parti ile olan ilişkilerini de yeniden şekillendirirken, Türk ve Kürt ilişkilerine dair umut verici gelişmelere kapı aralayabilir. Bu süreçte, kilit aktörlerin ortak dil bulması ve farklılıklarına rağmen ortak çözüm arayışında bulunmaları, Türkiye’nin iç barışı ve istikrarı için önemli bir adım olabilir.