MEB’in yönetmelik değişikliğiyle birlikte öğretmen atamalarında sözlü sınav puanının etkisi %100’den %50’ye düşürüldü ve adayın KPSS puanı da başarı puanına yüzde 50 olarak eklenmeye başlandı. Ancak CHP ve diğer bazı siyasi parti ve sendikalar, bu hükmün iptali için yargıya başvurdu ve Danıştay tüm bu başvuruları reddederek öğretmenler lehine karar verdi.
Buna karşın Milli Eğitim Bakanlığı, adayların mağduriyet yaşamaması için mülakat sonuçlarını beklemeksizin 25 Ekim Cuma günü açıkladı. Ancak CHP ve diğer muhalefet çevreleri, sahte sonuç belgelerini kullanarak MEB ve Hükümet aleyhine algı operasyonu yapmaya başladılar. Bu durum, öğretmen adaylarının sosyal medya üzerinden provoke edilerek sokağa çağrılmasına neden oldu.
Muhalefetin sosyal medyada dolaşıma soktuğu sahte belgelere göre, KPSS puanı 79 ve altında olan adaylara mülakatta 100 puan verildiği iddia edildi. Ancak MEB kaynaklarına göre, KPSS puanı 79 olan hiçbir adayın mülakatta 100 almadığı ortaya çıktı. Benzer şekilde, KPSS puanı 93 ve altında olan hiçbir adayın da mülakattan 100 almadığı belirlendi.
Sözlü sınavın amacı olan adayın mesleki bilgisini, uygunluğunu, iletişim becerisini ve özgüvenini değerlendirmek için yapılan sınavda, 60 bin adayın sadece 100’ü barajı geçemedi. Ayrıca, sosyal medyada sınav puanının düşük olduğu iddia edilen adayların sınavda cevap vermedikleri ve en düşük puana layık oldukları halde sistem hatası nedeniyle almadıkları puanla değerlendirildikleri ortaya çıktı.
Sonuç olarak, MEB’in öğretmen atamalarında uygulamaya koyduğu yeni sisteme muhalefetin tepkisi sosyal medyada sahte belgelerle provoke edici bir boyuta ulaştı. Ancak Danıştay’ın bu konudaki kararı neticesinde, öğretmen atamalarının yasal bir şekilde yapıldığı ve adayların puanlarının gerçeği yansıttığı ortaya çıktı. Bu durum, adayların mağdur olmaması ve atama sürecinin daha şeffaf bir şekilde yürütülmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.