İdarenin Taraf Olduğu Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Uygulamalarının Geliştirilmesi Sempozyumu, Türkiye’nin başkenti Ankara’da, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un katılımıyla gerçekleştirildi. Bu sempozyum, arabuluculuk uygulamalarının önemine dikkat çekmek ve bu alandaki gelişmeleri tartışmak amacıyla düzenlendi. Katılımın yoğun olduğu etkinlikte Bakan Tunç, Türkiye’nin son 22 yılda kaydettiği ilerlemeleri vurguladı ve arabuluculuğun önemi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Hizmetlerin artırılması ve hukukun geliştirilmesi yönünde alınan önlemleri belirten Bakan Tunç, “Ekonomik büyüme ve ticaretin gelişmesi çeşitli hukuk uyuşmazlıklarını da beraberinde getirdi. Bu artışın önüne geçmek ve yargının iş yükünü hafifletmek için yargı reformu strateji belgeleri ile önemli mevzuat düzenlemeleri gerçekleştirdik,” dedi. Sözlerinin devamında, temel kanunların köklü bir şekilde yenilendiğini, ceza kanunlarından borçlar kanununa kadar tüm usul kanunlarının bu sürecin bir parçası olduğunu belirtti. Tunç, gerçekleştirilen reformların zorluklarına rağmen, belirli adaptasyon sorunlarını aşarak yeni ihtiyaçlara göre revizyon yapılabileceğine de işaret etti.
Bakan Tunç’un arabuluculuk konusu üzerindeki duruşu oldukça net. “Arabuluculuk, medeniyetimizde Ahilik Teşkilatı’ndan günümüze kadar gelen bir değer. Bu bağlamda, hukuk sistemimize alternatif çözüm yöntemlerini dahil etmede geç kaldık. Ancak, bu durumu değiştirmek adına hızlı adımlar atmamız gerekmektedir,” diye ekledi. Tunç, arabuluculuğa detaylı ve düzenli halde önem verdiklerini ifade ederken, Türkiye’de şu an 45 bin arabulucu bulunduğunu ve bunların tamamının hukuk eğitimi almış ve özveriyle çalışan profesyoneller olduğunu belirtti.
Ayrıca, Bakan Tunç, arabuluculuğun geliştirilmesi amacıyla baroların da önemli ve aktif bir rol üstlendiğini ifade etti. Bakanlık olarak bu alandaki çalışmalara devam ettiklerini vurgularken, arabulucu olabilmek için gereken kriterler konusunda da bilgi verdi. Şu an için, arabulucu olabilmek için 5 yıl kıdemli bir hukukçu olmak ve ardından düzenlenen sınavı geçmek gerektiğini belirtti. Ancak, beklenen yeni düzenlemeyle birlikte, 20 yıl kıdemi olan deneyimli hukukçuların herhangi bir sınav şartı olmadan eğitim aldıktan sonra arabulucu olabilme imkanının sağlanacağı müjdesini paylaştı. Bu konuyla ilgili bir kanun taslağının Meclis’e gönderildiğini ve komisyondan geçerek genel kurul gündemine alındığını belirten Tunç, tasarının yasalaşması durumunda tecrübeli hukukçuların bu sisteme dahil olmalarını sağlamış olacaklarını açıkladı.
Özetle, Türkiye’deki arabuluculuk mekanizmasının güçlendirilmesi, hukukun ve toplumun ihtiyaçlarına cevap vermek adına kritik bir adım olarak değerlendirilmektedir. Yılmaz Tunç’un da belirttiği gibi, arabuluculuk, barışçıl ve dostane çözüm yöntemlerini benimseyerek, yargının yükünü hafifletme amacına hizmet etmektedir. Bu nedenle, bakanlığın bu alandaki çalışmaları, toplumda hukukun erişilebilirliği ve adaletin sağlanmasında önemli noktalardan biri olarak öne çıkmaktadır.