İSTANBUL (İGFA) – Diş hekimliği alanında, genellikle tedavi süreçlerinin uzun sürmesi ve özel gereksinimleri olan bireylerin tedavisinde karşılaşılan zorluklar uzmanlar tarafından dile getirilmektedir. Bu bağlamda, genel anestezi ve sedasyon uygulamaları ile diş tedavilerinin daha konforlu bir şekilde gerçekleştirilebileceği vurgulanmıştır. Üsküdar Diş Hastanesi’nden Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Selcen Yüksel, diş hekimliğinde kullanılan anestezi yöntemleri ve uygulama şekilleri hakkında detaylı bilgiler sunmuştur.
Dr. Selcen Yüksel, diş hekimliğinde anestezi hazırlık sürecinin ilk adımını hastaların diş hekimleri tarafından muayene edilmesi olarak tanımlıyor. “Eğer lokal anestezi ile işleminin yapılması mümkün değilse, hastalar Anestezi ve Reanimasyon Uzmanına yönlendirilir,” şeklinde ifade etmiştir. Uzmanlar, anestezi polikliniğinde hastaları değerlendirerek gerekli tetkikleri yapar ve gerek duyulan konularda diğer hekimlerle konsültasyon düzenler.
Daha sonra, hastanın ameliyat tarihine ilişkin bir planlama yapılır ve bu süreçte hastanın ne tür hazırlıklar yapması gerektiği de detaylı bir şekilde açıklanır. “Hastanın tüm tahlillerini yaptırmış olması, belirtilen saatte ameliyathanede bulunması ve açlık süresine uygun olarak hazır gelmesi çok önemlidir,” diyen Dr. Yüksel, bu sürecin ciddiyetine dikkat çekmektedir.
ÇOCUKLAR TRAVMA YAŞAMADAN DİŞ TEDAVİSİ YAPTIRABİLİR
Çocuklar için anestezi hazırlık süreci de oldukça hassas bir konudur. Dr. Selcen Yüksel, “Çocuklarımız için anestezi öncesi hazırlık süreci travmatik olabilir. Bu nedenle çok dikkatli davranılmalı,” uyarısında bulunmaktadır. Çocuklara, travma yaşatmamayı hedefleyerek, damar yolu açılmaması gibi yöntemler uygulanmaktadır. Ameliyat öncesinde, sakinleştirici bir ilaç az miktar meyve suyuna karıştırılarak çocuğa içirilir. Bu süreç sonunda çocuk rahatlayıp sakin bir hale getirildikten sonra, ameliyathaneye alınır. Böylece çocuk, bu süreci hatırlamadığı için travma yaşamadan işlemler tamamlanmış olur.
Diş hekimliğinde sıkça kullanılan anestezi çeşitleri genel anestezi ve sedasyon olarak öne çıkmaktadır. Dr. Selcen Yüksel, genel anestezi uygulamalarında hastanın tamamen uyutularak solunum cihazına bağlandığını belirterek, “Bu durumda hasta, bilinç ve reflekslerini kaybeder. Ağrı hissi ortadan kalkar ve cerrahi işlemler rahatlıkla uygulanabilir,” demektedir.
Diğer bir anestezi türü olan sedasyon ise, hastanın tamamen uyutulmadan, hafif sakinleştirici ilaçlarla gerçekleştirilmektedir. “Sedasyon uygulamalarında hastanın öksürme, öğürme gibi refleksleri hâlâ aktiftir. Bu durumda hasta, diş hekimiyle diyalog kurabilir, diş hekiminin talimatlarını yerine getirebilir. Ancak işlem sonunda hasta bu durumu hatırlamaz ve ağrı hissetmez,” şeklinde açıklamalarına devam eden Dr. Yüksel, bu uygulamaların sağladığı avantajları vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, diş tedavilerinin rahat bir şekilde gerçekleştirilmesi için anestezi yöntemlerinin doğru bir şekilde uygulanması ve hastaların dikkatli bir şekilde hazırlanması önemlidir. Bu süreçlerin uzmanlar tarafından yönetilmesi, tedavi sürecinde karşılaşılabilecek olumsuz durumların minimuma indirilmesine katkı sağlamaktadır.