30 Ocak tarihinde, ailesi tarafından Niğde’deki özel bir tıp merkezine götürülen Metin Muhammet Erden, burada sünnet işlemi gerçekleştirildi. Ancak sünnet sonrası, Metin’in geçmeyen ağrıları, tıp merkezi doktoru tarafından yazılan ağrı kesici şurubunu almasıyla birlikte başladı. Şurubu içtikten sonra kusarak fenalaşan Metin Muhammet, 2 Şubat tarihinde ailesi tarafından Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırıldı.
HAYATINI KAYBETTİ
Elde edilen bilgilere göre, hastanede yapılan kan testlerinin sonuçları beklenmeden Metin’in önceki ağrı kesici ilacına verdiği tepki sonrasında, aynı ilaç bu kez damar yolu ile verildi. O gece, METİN ailesinin imkanlarıyla önce Kayseri’ye, ardından da ambulans helikopterle Malatya’ya sevk edildi. Ne yazık ki, ağabeyinden yapılan karaciğer nakline rağmen Metin, yaşama tutunamadı ve karaciğer yetmezliğinden dolayı hayatını kaybetti.
BABADAN DİKKAT ÇEKEN İDDİA
Baba Mehmet Erden, oğlunun sünnet işleminin, doktor olmayan bir tıp merkezi çalışanı tarafından gerçekleştirildiğini ve sonrasında organ nakline giden süreçteki ihmal ve yanlış tedavi uygulamaları yüzünden hayatını kaybettiğini ileri sürdü. Erden, “Çocuğuma sünneti yapan kişinin, e-Nabız kayıtlarında farklı bir isimle kayıtlı olduğunu gördük” dedi.
PARA TEKLİF ETTİLER
Mehmet Erden, bu durumu sorguladığında tıp merkezi yetkililerinin dışarıdan bir sünnetçi getirdiklerini ifade ettiklerini kaydetti. “Çocuğum karaciğer nakli sürecindeyken, beni arayıp para teklif ettiler” diyen baba, sözlerine devam etti: “Sünnetçi olduğunu düşündüğümüz kişi, çocuğum evde kusmaya başladığında verilen şurubun tekrar verilmesi yönünde davrandı. Çocuğum düzelmeyince devlet hastanesi acil servisinde yardım aramak zorunda kaldık. Ancak orada da sakat bir tedavi süreci yaşandı; herhangi bir kan testi yapılmadan, ağrı kesici damar yoluyla verilen çocuğum komaya girdi.”
SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Bütün bu yaşananların ardından, Niğde İl Sağlık Müdürlüğü, tıp merkezi hakkında bir soruşturma başlattı. Ayrıca, olayla ilgili adli soruşturmanın da devam ettiği bildirildi.
Metin Muhammet Erden’in trajik ölümü, tıp alanındaki yanlış uygulamaların ve ihmalin ne denli ciddi sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Olay, sadece bir ailenin kaybı değil, aynı zamanda sağlık sistemindeki eksiklikleri ve denetimlerin yetersizliğini sorgulatan bir durum olarak hafızalara kazındı.