Son günlerde, Türkiye’nin dış politikada yaşadığı değişiklikler dikkat çekiyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni başkanı Donald Trump, Türkiye’ye karşı farklı bir tutum sergileyecek gibi görünüyor. Önceki başkan Joe Biden, Türkiye’yi “hasım devlet” olarak nitelendirirken ve “stratejik ortak” ifadesini kullanmaktan kaçınırken, Trump’ın yaklaşımı daha olumlu bir politika izleme eğiliminde.
Özellikle NATO ve Birleşmiş Milletler (BM) zirvelerindeki görüşmelerde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birçok kez mecburen bir araya gelen Biden artık yok. Biden, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ını daha seçilmeden devirmekle ilgili söylemleri olan bir liderdi. Şimdi ise Donald Trump, başkanlık seçimlerinde ezici bir zafer kazanarak geri döndü ve Biden’ın görevi bırakmasıyla birlikte, yeni bir politik dönem başlamış oldu.
Trump, Cumhuriyetçi aday olarak yarıştığı Biden’ın yardımcısı Kamala Harris’in daha zayıf bir rakip olduğunu belirtirken, bu seçim sürecinde büyük bir oy patlaması yaşadı. Amerika genelinde hem Temsilciler Meclisi’nde hem de Senato’da üstünlük sağlayarak 47. Amerikan Başkanı olarak yeniden seçildi. Biden’ın etkisi ve yapmakta olduğu politikalar ise kamuoyunda dikkat çekmeyen bir hal aldı.
Trump, kazandıktan sonra Türkiye’yi ilk tebrik eden devlet başkanlarından biri Erdoğan oldu. Sosyal medya üzerinden yaptığı tebrik mesajının ardından, telefon görüşmesi gerçekleştirerek Trump’ı kutladı. Bu durum, Türkiye-Amerika ilişkileri açısından önemli bir gelişmeyi işaret ediyor.
Almanya’da ise, Trump’ın zaferinin yankıları hissedilmeye başladı. Alman Şansolyesi Scholz, kabinesinde ilk değişiklikleri yaparak gelecekte erken seçim olasılığının sinyallerini veriyor. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin de bu süreçte kaygılı bekleyişleri olduğu düşünülüyor. Avrupa kıtasında tedirgin günlerin yaşanacağı belirtiliyor.
Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile Kırgızistan’daki bir toplantıda bir araya geldi. Orban, “Kasım’a kadar hayatta kalmalıyız” derken, Erdoğan ile olumlu bir görüşme yapacağından emin görünüyor. Aynı zamanda, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić, Amerikan seçim sonuçlarından sonra rahat bir nefes aldı. Türk-Arap ilişkilerinin geleceği hakkında da dikkat çekici gelişmeler yaşanması bekleniyor.
Biden’ın yönetimi sırasında dünya genelinde ciddi bir karmaşa ve istikrarsızlık yaşandı. Amerika’nın geri döndüğü söylenirken, her coğrafyada kaos ve belirsizlik hakim oldu. Şimdi ise Trump döneminde, daha öncekine göre farklı bir yaklaşım sergileneceği öngörülüyor. Trump’ın geçmişte yaptığı hatalardan ders alarak “savaşları durduracağım” ifadesiyle yeni bir sürece start vereceği düşünülüyor.
Trump’ın, inşaat sektörüne geri dönmesi ve Elon Musk gibi güçlü destekçilerle birlikte çalışıp çalışamayacağı merak konusu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Trump arasındaki ilişkilerde zaman zaman gerginlikler yaşanmış olsa da, her iki ülkenin ortak çıkarları doğrultusunda bir işbirliğine de gidileceği ifade ediliyor.
Özellikle Ortadoğu’daki karmaşa ve İsrail’in saldırılarının geleceği, Trump’ın nasıl bir pozisyon alacağıyla da doğrudan bağlantılı. Erdoğan, önümüzdeki dönemde kabinesinde değişiklikler yapabilir. Amerika’nın başkanlarının değişmesi, stratejik hedeflerde değişiklik anlamına gelmez, fakat yeni aktörlerin pozisyon alması kaçınılmaz olacaktır. 2023 seçimlerinden sonra Amerika’ya daha yakın bir kabine oluşturulmasının planlandığı düşünülüyor.
Sonuç olarak, Trump’ın zaferiyle birlikte Türkiye Amerika ilişkileri yeni bir döneme girdi. Beklenen kabine değişikliklerinin Amerikan seçimlerinden sonra gerçekleşmesi, Türkiye’nin stratejik hedeflerini de etkileyecektir. Bu gelişmeleri gözlemlemeye devam edeceğiz.
Hasan Öztürk / Haber7