Cezayir’de gerçekleştirilen toplantılarda önemli konular gündeme geldi. Bu toplantılarda “Cezayir için Siyasi ve Güvenlik Öncelikleri ve Zorluklar & NATO ile İlişkiler”, “Cezayir’deki Uluslararası Kuruluşların Temsilcileri ile Diyalog”, “Cezayir ve Avrupa Arasında Ortak Enerji Güvenliği Çıkarları” ve “Ulus Konseyi Üyeleri ve Sivil Toplum ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) Bölgesinde Güvenlik ve Avrupa ile İlişkiler Üzerine Görüş Alışverişi” konuları ele alındı. Toplantıların ardından Türkiye’nin Cezayir ile ilişkilerine ve İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına dair değerlendirmelerde bulunan Kasapoğlu, önemli açıklamalarda bulundu.
Kasaopoğlu, Cezayir’in Gazze konusundaki yoğun çabalarını takdirle karşıladığını belirtti. Yapmış olduğu açıklamada, Türkiye ve Cezayir’in uzun bir tarihi geçmişe sahip dost ve kardeş ülkeler olduğunu ifade ederek, “Son dört yıl içinde, iki ülke Cumhurbaşkanlarının samimi ve yapıcı çabaları neticesinde ilişkilerimizde yaşanan gelişmelerden büyük memnuniyet duyuyoruz. Cezayir’in Gazze konusunda gösterdiği yoğun çabaları ve Filistin’in BM’ye tam üye olması için yaptığı çalışmaları takdirle karşılıyoruz” dedi.
Uluslararası toplumun Gazze’yi yalnız bırakmaması gerektiğine dikkat çeken Kasapoğlu, Gazze’deki insani durumun kritik bir aşamaya geldiğini vurguladı. “İsrail’in bölgede gösterdiği saldırganlık yüzünden Gazze’deki siviller her geçen gün daha kötü koşullara maruz kalmaktadır. Ekim ayının başından bu yana Gazze’ye çok az insani yardım akışı sağlanıyor. Ayrıca, İsrail’in Lübnan’a yönelik kara harekâtı ve işgali uluslararası güvenlik ve istikrara yönelik ciddi bir tehdit oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.
Kasapoğlu, Lübnan’daki UNIFIL güçlerine yönelik İsrail saldırılarının kabul edilemez olduğunu belirtti ve Türkiye’nin bu duruma yönelik düşlediği katkıları dile getirdi. “Türkiye, UNIFIL Deniz Görev Gücü’ne bir firkateyn ve UNIFIL karargâhına 5 personel ile katkıda bulunmaktadır. İsrail’i durdurmak için kapsamlı bir silah ambargosunun yanı sıra, siyasi baskının da yapılması gerektiğinin zamanı gelmiştir. Aksi takdirde, İsrail savaşı kendi başına durdurmakta yetersiz olacaktır. Bu konu üzerine BM Daimî Temsilciliğimiz bir girişim başlatmıştır ve silah ambargosunun sahada ateşkesin sağlanmasında önemli bir rol oynamasını bekliyoruz” dedi.
Ayrıca, NATO Parlamenter Asamblesi toplantısının Cezayir’de düzenlenmesinin Türkiye ve Cezayir arasındaki ilişkilerin gelişmesine olumlu katkılar sağladığını vurgulayan Kasapoğlu, bu toplantıların yalnızca savunma ve güvenlik konularına odaklanmadığını, aynı zamanda iki ülkenin geçmişteki güçlü bağlarını pekiştirmek ve gelecekteki ortak hedefleri için büyük fırsatlar sunduğunu ifade etti. Kasapoğlu, NATO Parlamenter Asamblesi üyeleri ile Cezayir’in daha iyi anlaşılmasına ve bölgesel güvenlik sorunlarına ortak çözümler üretme imkanlarının arttığını belirtti.
