2024 yılında ABD Başkanlık seçimlerini Donald Trump‘ın kazanmasının ardından, yeni Cumhuriyetçi başkanın dış politika stratejileri ve özellikle Türkiye ile olan ilişkileri önemli bir tartışma konusunu oluşturdu. Trump’ın kampanya döneminde geliştirdiği planlardan biri olan Project2025, bu açıdan dikkat çekici detaylar içermektedir. Bu planda Türkiye’nin NATO müttefiki olarak, Çin’e yakınlaşmasını önleme hedefi ön plana çıkarken, Washington’un Suriye’deki YPG ile olan ilişkilerini yeniden değerlendirme olasılığına da vurgu yapılmaktadır.
Trump ve Önerileri Arasındaki Uzaklık
The Heritage Vakfı tarafından hazırlanan kapsamlı rapor, Trump’ın başkanlığı dönemindeki potansiyel dış politika yaklaşımlarına işaret etmektedir. Seçim sürecinin ilerleyen aşamalarında, Trump ve ekibi önerilerle aralarına mesafe koymaya çalıştı. Hatta bazı önerileri “berbat” olarak tanımladı. Ancak, rakip Demokratlar, Trump’ın görevde olduğu süre boyunca bu önerilerin hayata geçirileceğini belirterek raporun içeriğine dikkat çekti.
Rapor, ABD’nin Orta Doğu ile ilişkilerini yeniden tanımlaması ve bölgede kalıcı bir varlık göstermesi gerektiğini ifade ediyor. “ABD liderliği olmadan bölge daha da kaosa sürüklenebilir ya da Amerikan düşmanlarının avı haline gelebilir” şeklindeki ifadeler, bu hedefin ne denli kritik olduğunu gözler önüne seriyor.
İran Üzerine Stratejiler
Raporda, ABD’nin Orta Doğu’daki temel hedeflerinden birinin “İran’ın nükleer teknoloji ve teslimat kabiliyeti edinmesini engellemek” olduğu belirtiliyor. Bu hedef çerçevesinde, Trump yönetiminin yaptırımları yeniden uygulamaya koyması gerektiği ve aynı zamanda bölgesel ortaklara güvenlik yardımı sağlaması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, özgürlük arayan İran halkına yönelik destek sağlanması ve İsrail’in düşmanlarına karşı kendini savunabilmesi için gereken destek ile esnekliğin sağlanması gerektiğine de yer verilmektedir.
Project2025, Suudi Arabistan gibi diğer Arap devletlerini, İbrahim Anlaşmaları’na katılmaları için teşvik etme gerekliliğine dikkat çekerek, Filistin yönetiminin maddi yardımlarının kesilmesini önermektedir.
Türkiye ile İlişkiler ve Stratejik Öncelikler
Raporun başka bir önceliği ise Türkiye’nin, Batı ile olan ilişkisini güçlendirmek ve NATO müttefiki olarak tutulması gerektiği ifadesidir. “Bu, Türkiye’yi Rusya veya Çin’e yönelmeyi bırakması için güçlü bir şekilde ikna etme gerekliliğini de kapsamaktadır.” ifadesi, Ankara’nın YPG/PKK’ya yönelik güvenlik endişelerini aşmak amacıyla ABD’nin bu örgütle olan desteğini yeniden değerlendirmesi gerektiğini öne sürüyor.
Öte yandan, Orta Doğu petrolünün dünya ekonomisindeki önemine dikkat çekilirken, “Bu nedenle ABD müttefiklerini desteklemeye ve Çin’in etkisi dahil olmak üzere diğer ekonomik rakipleriyle rekabet etmeye devam etmelidir.” denildi. Suudi Arabistan ile ilişkilerin, Çin’in Riyad’daki etkisini azaltacak şekilde güçlendirilmesi gerektiği de belirtilmiştir.