Şırnak’ta, milliyetçi görüşleriyle tanınan Tatar ailesi, Süleyman Soylu’nun Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AKP) katılmasıyla birlikte bu partiye destek vermeye başlamıştır. Tatar ailesi, güvenlik koruculuğu görevi üstlenmiş ve son seçimlerde Arslan Tatar’ı AKP sıralarından Meclis’e göndermiştir. Şırnak Milletvekili olarak görev yapan Tatar, resmi temasları kapsamında 17 Ekim 2023 tarihinde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve 16 Ekim 2023 tarihinde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u ziyaret etmiştir. Bu ziyarete Bingöl Milletvekili Zeki Korkutata, Adıyaman Milletvekili İshak Şan, Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu, Aydın Milletvekili Mustafa Savaş ve Elâzığ Milletvekili Erol Keleş de katılmıştır. Ancak, Tatar’ın Adalet Bakanı ile yaptığı görüşme tek başına gerçekleşmiştir.
ENDİŞE ETTİĞİNİ SÖYLEDİ
AKP kaynaklarına göre, Tatar, her iki ziyarette de Cizre, Silopi ve İdil’deki Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetimindeki belediyelere kayyum atanması yönünde taleplerini iletmiştir. Tatar, bu belediye başkanlarının “teröre destek olduğunu” belirterek, iki bakanlardan bu konuda harekete geçmelerini istemiştir. Tatar, kayyum ataması yapılmaması halinde Şırnak’ta güvenlik sorunlarının ortaya çıkmasından endişe ettiğini savunmuştur. Ayrıca, bazı AKP’li kaynakların Tatar’ın kendi partisindeki belediyelere yönelik şikayet ve beklentilerini de dile getirdiğini belirtmiştir. Bu bağlamda, Şırnak’a yönelik yeni bir kayyum veya görevli atama talebinin olduğu yönünde iddiaların göz önüne geldiği ifade edilmiştir.
Tatar’ın taleplerini dinleyen bakanların, yalnızca dinlemekle yetindikleri ve herhangi bir yorumda bulunmadıkları bilgisi de paylaşılmıştır. Bu durum, Tatar’ın taleplerinin ne derece önemsenip önemsenmediğine dair spekülasyona neden olmuştur.
TATAR AŞİRETİ AYHAN BORA KAPLAN İLE KARŞI KARŞIYA GELMİŞTİ
Öte yandan, Tatar ailesi ile Ayhan Bora Kaplan arasında geçmişte yaşanan bir kan davası olayı dikkat çekmektedir. Ayhan Bora Kaplan, Ankara’da tutuklanarak suç örgütü liderliği gibi ağır suçlarla yargılanmaya başlamıştır. Kaplan’ın yargılanması sürecinde, Tatar Aşireti’ne mensup Mahfuz Tatar’ın cinayetinin de bulunduğu çeşitli cinayet iddiaları ortaya atılmıştır. Olay, 30 Eylül 2016 tarihinde gerçekleşmiştir; Tatar, arkadaşlarıyla birlikte Kaplan’ın işlettiği bir gece kulübüne eğlenmeye gitmiştir. Ancak içeri alınmadıktan sonra “Ben Tatar aşiretindenim… Beni buraya almayan adamın yedi ceddini sinkaf ederim” diyerek tepki vermiştir. Bu sözlerin Kaplan’a ulaşması sonrasında, Tatar için bir ölüm emri verilmiş ve daha sonra, Kaplan’ın adamları tarafından öldürülmüştür.
Tatar cinayetinin faillerinden olan Muhammed Kaplan, cinayetten kısa bir süre sonra 4 Ekim 2016’da silahıyla teslim olmuştur. Kaplan’ın teslim olmasının hemen ardından, Semih Arslan’ın yüksekten düşerek hayatını kaybettiği bildirilmiştir. Ancak, bu düşüş olayının intihar ya da doğal bir ölüm olup olmadığı konusunda tartışmalar bulunmakta; hatta olayın bir infaz olduğu öne sürülmektedir. İddialara göre, Tatar ve Kaplan aileleri arasındaki husumetin sona ermesi için Kaplan yüksek bir miktar para ödeyerek olayın kan davasına dönüşmesini engellemiştir.