Son dakika! Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB’ye katılım sürecine dair önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır. Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur.” ifadelerini kullandı.
Bu konuşma, Başkan Erdoğan’ın Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda gerçekleştirilmiştir. Erdoğan, zirvede Avrupa’nın karşı karşıya olduğu çok boyutlu güvenlik sorunlarını ele almak amacıyla toplandıklarını vurguladı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a misafirperverliği için teşekkür etti.
Konuşmasında güvenlik sorunlarının sınırlı kalmadığını, yalnızca askeri tehditler veya terörist saldırılarla sınırlı olmadığını ifade eden Erdoğan, “Enerji arzı, siber saldırılar, göç hareketleri, salgınlar ve uluslararası hukukun ihlalleri gibi birçok alanda tehditlerin arttığını” belirtti. Aynı zamanda bu tehditlere tek başlarına yanıt vermenin zor olduğunu da söyledi.
Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıta ülkelerinin ortak tehditleri masaya yatırdığı bir platform olarak değerlendirdiğini ifade ederek, Türkiye’nin çevre ülkelerle olan kültürel bağları, güçlü ordusu ve istikrar sağlayıcı rolü ile kıtamızda önemli bir konumda olduğunu vurguladı. Özellikle Ukrayna’daki savaşın uzun sürmesinin diplomasi alanını daralttığını dile getirdi ve her iki taraf için müzakere masası önerisinde bulundu.
Başkan Erdoğan, ayrıca Ortadoğu’da yaşanan insani trajedilere de değindi. “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır” diyen Erdoğan, Batı Şeria ve Lübnan’daki saldırılara da dikkat çekti. 50 bine yaklaşan can kaybı ile ateşkesin sağlanmasının ve insani yardımların bölgeye ulaştırılmasının elzem olduğunu belirtti. İsrail’in saldır ganlıklarına destek verenlerin de bu suçların ortakları olduklarını vurguladı.
Erdoğan, Birleşmiş Milletler bünyesinde, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulması yönünde bir girişimde bulunduklarını ve bu çerçevede, 50’den fazla ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan bir mektubun ilgili otoritelere iletildiğini sözlerine ekledi.
Filistin’in devlet olarak tanınmasının da önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, bazı Avrupa ülkelerinin bu yöndeki atılımlarını takdirle karşıladığını açıkladı. “Henüz tanımayan ülkelere bu adımları atmaları çağrısında bulunuyorum.” dedi. Terörizmle mücadele konusunu da ele alan Erdoğan, Avrupa’dan somut iş birliği talep etti.
Türkiye’nin Avrupa-Atlantik bölgesinin barış ve refahı adına önemli katkılar verdiğini belirten Erdoğan, NATO önderliğindeki iş birliğinin önemine dikkat çekti. Türkiye’nin AB’nin güvenlik alanındaki projelerine tam katılımının gerekli olduğunu belirterek, Avrupa’da artan nefret ve İslam karşıtlığına karşı sosyal uyumun sağlanması gerektiğini ifade etti.
Erdoğan, ayrıca Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin sağlıklı bir zeminde ilerlemesi için diyalog ve iş birliğine hazır olduklarını dile getirerek, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine katkı sağlayan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesi makul değildir.” ifadelerini kullandı. Mevcut jeopolitik durumun, üyelik perspektifinin güçlendirilmesiyle hem Avrupa’nın hem de yakın coğrafyanın yararına olacağını belirtti.