Ankara’nın Çankaya ilçesinde trajik bir cinayete sahne olan olayda, spor salonu işleten Fatih Oral ile Fatih S. arasında yaşanan haraç talebi üzerine gelişen olaylar büyük bir üzüntü yarattı. İddialara göre, Fatih S. Fatih Oral’dan haraç istedi, ancak istediği haracı alamayınca saldırgan, korkunç bir eyleme başvurarak Oral’ın iş yerini kurşunladı. Olayın en acı noktası ise 12 Haziran tarihinde yaşandı. İki tabancayla spor salonuna giden Fatih S., tanınmamak için başında bir motosiklet kaskı ile dükkana girdi. Olay anında, 3 yaşındaki çocuğunun yanında bulunduğu Fatih Oral’a peş peşe ateş açarak ağır yaraladı.
Fatih Oral, yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Saldırının ardından hızla olay yerinden kaçan Fatih S., kısa süre içinde emniyet güçleri tarafından yakalandı ve gözaltına alındı. Gözaltındaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen zanlı, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Fatih S.’nin mahkemede verdiği ifadesinde, spor salonuna yalnızca konuşmak için gittiğini ve kendisine yapılan bir saldırıya karşılık vermek amacıyla ateş ettiğini söylediği öğrenildi. Ancak bu ifade, birçok insan tarafından şüpheyle karşılandı ve cinayet anına ait görüntüler, olayın ne kadar vahşi olduğunu kanıtlar niteliktedir.
Olayla ilgili olarak söz alan davanın avukatı Sait Bingöl, saldırganın mahkemede verdiği ifadenin gerçekleri yansıtmadığını belirtti. Bingöl, “Fatih Oral’ı katleden şahıs, son mahkemede verdiği ifadede konuşmak için olay yerine gittiğini ve kendisine yönelik gerçekleştirilen saldırıya cevap vermek amacıyla ateş ettiğini söylemiştir. Ancak özellikle dosyaya sunulan görüntülerden anlaşılacağı üzere, saldırgan hiçbir şekilde görüşmek için olay yerine gittiği gibi, öldürdüğü kişiyle de arasında herhangi bir alacak verecek durumu söz konusu değildir” dedi.
Avukat Bingöl, anlatılanların doğru olmadığına ve dosyaya yansıyan görüntülerin, saldırganın öldürmek amacıyla olay yerine gittiğini ortaya koyduğuna dikkat çekti. “Öldürülen kişi, yanında 3 yaşında çocuğu olduğu halde saldırıya uğramıştır. Sanığın yaptığının hiçbir şekilde tasvip edilecek bir tarafı yoktur.” şeklinde konuşan Bingöl, mahkemede bu durumu net bir şekilde belirttiklerini vurguladı.
Öte yandan, Bingöl, dosyadaki görüntüler ve cinayetin işleniş şeklinin göz önünde bulundurulması gerektiğini dile getirerek, “Sanığın ağır tahrik hükümlerinden yararlanmak için bu şekilde ifade verdiği ortadadır. Biz bu nedenle davanın takipçisiyiz. Saldırganın en ağır cezayı alması için hukuk mücadelemize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Bu vaka, hem hukuksal hem de toplumsal boyutlarıyla dikkati çekerken, adaletin sağlanması adına tüm sürecin takip edilmesi gerektiği ortaya çıktı.