“`html
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısını tamamladı ve bu toplantıda iktidar ve muhalefet için kapsamlı bir çağrı yapıldı. Toplantının gündem maddeleri arasında Devlet Bahçeli’nin dikkat çeken Abdullah Öcalan açıklamaları, Esenyurt Belediyesi ile yeniden başlayan kayyum politikaları ve ülkenin mevcut durumu yer aldı.
DEM Parti toplantısından sonra yapılan yazılı açıklamada, 1 Ekim 2024 tarihi itibariyle Kürt meselesi ile ilgili medyada ve kamuoyunda süregelen tartışmaların daha da önemli bir hal alacağı vurgulandı. Bu bağlamda DEM Parti MYK, yaptığı tartışma ve değerlendirmeleri kamuoyuyla paylaşma kararı aldığını bildirdi. Partinin dikkat çektiği noktalardan biri, Türkiye’nin toplumsal barışa hasret olduğudur. Parti, Kürt meselesinde demokratik ve barışçı bir çözüm için ısrarcı olduğunu belirtmektedir.
Açıklamada, Türkiye’nin en köklü sorununu Kürt meselesinin oluşturduğuna ve bunun çözüme ulaşmasının, tüm toplum için kritik bir önem taşıdığına dikkat çekildi. DEM Parti, sorunun artık ülke sınırlarını aştığını ve bölgesel bir boyut kazandığını vurguladı. Bunun yanı sıra, Cumhuriyetin demokratikleşmesi ile bağlantılı olan bu sorunun çözümü için herkesin katılımını ve uzlaşmanın sağlanmasını gerekli kıldığı ifade edildi.
‘Öcalan’ın Konumu Çözüm İçin Temeldir’
DEM Parti, İmralı Cezaevi’nde gerçekleşen son aile görüşmesinde Abdullah Öcalan’ın tecridi konusunda yapılan açıklamaların önemine dikkat çekti. Öcalan, tecridin devam ettiğini ve uygun koşullar oluştuğunda bu süreci hukuki ve siyasi bir zemin üzerine çekebilecek güce sahip olduğunu belirtmiştir. Bu durumun, toplumsal barışın önündeki büyük bir engel olduğuna vurgu yapıldı.
Öcalan’ın muhatap olarak rol almasının öneminin altı çizilerek, tecrit politikalarının sona erdirilmesinin ve toplumsal barış umudunun büyütülmesinin gerekliliğine işaret edildi. Bu, DEM Parti için tarihsel bir sorumluluk olarak görüldü.
‘DEM Parti Üzerine Düşenleri Yapmaya Hazırdır’
DEM Parti, demokratik ve barışçı çözüm konusunda üzerine düşen her şeyi yapmaya, aktif ve yapıcı bir rol üstlenmeye hazır olduğunu açıkladı. Partinin, TBMM’yi bir diyalog zemin olarak değerlendirdiği ve demokratik müzakere yöntemleriyle topluma fayda sağlamayı hedeflediği belirtildi. Bu bağlamda, yasal ve anayasal düzenlemelerin yapılmasının gerekliliği vurgulandı.
Kürt meselesinin çözümüne dair somut öneriler sunma çağrısı yapıldı. Ayrıca, muhalefetin de bu meseleye yönelik sorumlu tutum sergilemesinin önemine değinildi. Kürt halkının taleplerinin, Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından hayati bir unsur olduğunun altı çizildi.
‘Kayyum Politikaları Toplumsal Ortamı Zehirlemektedir’
Kayyım uygulamalarının demokratik temsili zayıflattığı, yerel yönetimlerin işleyişini baltaladığı ve toplumsal güvensizlik yarattığı ifade edildi. Yerel demokrasinin yok edilmemesi için yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiği vurgulandı.
‘Çağrımız Herkese’
DEM Parti, Türkiye’deki tüm demokrasi güçlerine ortak bir mücadeleye davet ederek, ülkeyi yöneten iktidara somut adımlar atma ve tecridi kaldırma çağrısında bulundu. Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik bir şekilde çözülmesi halinde Türkiye’nin bölgenin güçlü bir demokratik