Son zamanlarda Türkiye’de kamu ihaleleriyle ilgili tartışmalar giderek artarken, AKP’li Kocaeli Belediyesi’nin bir ihale süreci dikkat çekici bir yöntemle gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Belediye, bir hizmet alımını 21 parçaya bölerek, bu ihale süreçlerinden yararlanacak olan kişileri belirlemiş gibi görünüyor.
Genellikle büyük ihaleler, farklı firmaların ve kuruluşların katılmasına açık olmakla birlikte, bu tür bölme yöntemi, daya az miktarda iş olarak gösterilen hizmet alımlarının sadece birkaç firmanın eline geçmesine sebep olabiliyor. Bu durum, kamu kaynaklarının doğru bir şekilde kullanımının sorgulanmasına yol açmakta ve şeffaflık ilkesi ile çelişmektedir. Böylece, ihale süreçlerinin sorgusuz sualsiz bir şekilde yandaş firmalara verilmesi sonucunu doğuruyor.
Kocaeli Belediyesi’nin bu stratejik yaklaşımı, birçok kesimden eleştiri almakta. Şeffaflık ve eşitlik ilkeleri çerçevesinde yürütülmesi gereken ihale süreçleri, bu tür uygulamalarla birçok eleştiri almaktadır. Sayıları giderek artan bu tür durumlar, kamu ihalelerinin kamu yararı gözetilerek yürütülmediğine dair bir izlenim yaratmakta ve kamuoyunda derin bir güvensizlik oluşturmaktadır.
Hizmet alımlarının parçalanmasının ardındaki ana neden, 2023 yılı itibarıyla Türkiye’de yaşanan ekonomik zorluklar ve kamu kaynaklarının kısıtlılığı olarak gösterilebilir. Ancak bu durum, aynı zamanda yandaş şirketler için bir kapı aralamaktadır. Alınan hizmetlerin kalitesi ve bu hizmetlerin gerçek maliyeti de sorgulanma noktasına gelmektedir. Bütün bu meseleler, kamu yönetimindeki etik sorunları bir kez daha gözler önüne seriyor.
Bu olay, yalnızca Kocaeli Belediyesi ile sınırlı kalmamakta, benzer uygulamalar Türkiye genelinde başka belediyelerde de görülmektedir. Bu tür uygulamalar, halk tarafından daha fazla sorgulanması gereken bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Kamu ihalesi alan firmaların, bu süreçlerdeki rekabetin ne kadar adil olduğu ve gerçekten kamuya en iyi hizmeti sunup sunamayacakları da tartışılmakta.
Kamu kaynaklarının yönetimi, her zaman dikkat edilmesi gereken bir konu olmuştur ve halkın bu konuda duyarlılığı, vatandaşların devlet kurumlarına olan güvenini de etkileyen bir unsurdur. İhalelerin amacının, yerel halkın ihtiyaçlarını karşılamak ve kamu hizmetini en iyi duruma getirmek olduğu göz önünde bulundurulduğunda, her türlü usulsüzlük, gelirleri ve kaynakları daha da kısıtlamakta öncü rol oynamaktadır.
Sonuç olarak, Kocaeli Belediyesi’nin gerçekleştirdiği bu uygulama, kamu ihalelerinin ne denli önemli bir konu olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır. Bu bağlamda, kamu ve özel sektör arasındaki ilişkiyi düzenleyen ve denetleyen yapıların güçlendirilmesi gerekmektedir. Daha şeffaf, adil ve hesap verebilir bir yönetim anlayışı benimsenmedikçe, kamu kaynaklarının etkin yönetilmesi ve bu kaynaklardan herkesin eşit ölçüde yararlanması zor görünmektedir.