Gaziantep’te 27 yaşındaki Kahraman Bal, boşanma aşamasındaki eşi 25 yaşındaki Elif Bal’ı tabanca ile öldürdükten sonra aynı silahla intihar etti. Bu trajik olay, 29 Ekim Mahallesi’nde, sabah saat 08.00 civarında meydana geldi. İddialara göre, bir süredir evliliklerinde geçimsizlik yaşayan Kahraman ve Elif Bal, yürüyüş yaptıkları Maaşkuyu Caddesi’nde arasında bir tartışma başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Kahraman Bal, üzerinde taşıdığı silahı ruhsatsız olarak kullanarak Elif Bal’ın başına ateş etti. Elif Bal kanlar içinde yere yıkılırken, Kahraman Bal hemen ardından yine aynı tabancayla kendi hayatına son verdi.
Olayın hemen ardından çevredeki insanların silah sesini duymasıyla sağlık ekiplerine haber verildi. Olay yerine ulaşan sağlık ekipleri, yaptıkları kontrolde Kahraman ve Elif Bal’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Çiftin, bir çocukları olduğu öğrenildi. Olay yeri incelemeleri tamamlandıktan sonra çiftin cenazeleri, otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Olayla ilgili olarak yerel güvenlik güçleri tarafından soruşturma başlatıldı.
KATİK KAHRAMAN BAL’DAN DİKKAT ÇEKEN SON PAYLAŞIM
Kahraman Bal’ın, birkaç saat önce yapmış olduğu bir sosyal medya paylaşımı dikkat çekti. Kahraman Bal, yürek burkan bir şekilde, Türk edebiyatının önemli isimlerinden Nazım Hikmet’in ‘Tahir ile Zühre Meselesi’ şiirinden, “Tahir olmak da ayıp değil, Zühre olmak da. Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil” dizelerini paylaştı. Bu paylaşım, olayın ardından birçok kişi tarafından yorumlandı ve çiftin son dönemde yaşadığı tartışmalarla birlikte düşünüldüğünde, bu dizelerin daha da anlam kazandığı ifade edildi. Elif Bal’ın cenazesi, otopsi işlemlerinin ardından yakınlarına teslim edildi.
Bu olay, özellikle aile içi problemler ve boşanma süreçlerinde yaşanan ruhsal çöküntünün trajik sonuçlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Kahraman ve Elif Bal’ın durumu, ailenin korunması ve boşanma süreçlerinin nasıl yönetilmesi gerektiği konusundaki tartışmaları da yeniden gündeme getirdi. Olayın ardından gelen sosyal medya paylaşımları, toplumun bu tür olaylara verdiği tepkiyi ve yaşanan travmanın derinliğini ortaya koyuyor. Boşanmalar sırasında yaşanan şiddetin artması ise, toplumsal sorunların boyutunu gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, Gaziantep’te gerçekleşen bu kan donduran olay, sadece bir ailenin yıkılışını göstermiyor, aynı zamanda toplum olarak henüz üstesinden gelemeyen meseleleri, özellikle ruh sağlığı ve aile içi ilişkiler hakkında daha fazla farkındalık oluşturulması gerektiğini vurguluyor. Herkesin hayatına mal olan bu gibi olayların önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması ve toplumsal bilinç oluşturulması büyük bir önem taşıyor.