İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, yaptığı son açıklamalarda işgal altındaki Batı Şeria’nın ilhak edilmesinin zamanının geldiğini ifade etti. Smotrich, ayrıca ilgili devlet kurumlarına ilhak planı için gerekli altyapı çalışmalarını başlatmaları yönünde talimat verdiğini belirtti. Bu olay, uluslararası siyasette büyük bir gerginlik yarattı ve birçok ülke ve uluslararası kuruluşun dikkatini üzerine çekti.
Smotrich, liderliğini yaptığı aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi grubunun toplantısında, 2025 yılının Batı Şeria’nın “ilhak edilmesi yılı” olacağını savundu. Bu açıklama, İsrail’in Batı Şeria üzerindeki politikalarının daha da sertleşeceği ve Filistin toprakları üzerindeki baskının artacağı endişelerini gündeme getirdi. Smotrich’in ilhak planı ile ilgili verdiği talimat, hükümet içerisindeki tartışmaları da körükledi.
Dışişleri Bakanlığı’ndan Tepki
Smotrich’in açıklamalarına karşılık olarak İsrail Dışişleri Bakanlığı, bir açıklama yaparak bu ifadeleri en güçlü şekilde reddetti. Bakanlık, “İsrailli bazı yetkililerin işgal altındaki Batı Şeria’nın ilhak edilmesi yönünde yaptığı açıklamalar bu konuda kaygılarımızı artırmaktadır” şeklinde bir yorum yaptı. Bu durum, uluslararası hukuk ve iki devletli çözüm ilkesine tamamen aykırı olarak değerlendirildi.
Bakanlık yapmış olduğu açıklamada, şu ifadelerle durumu özetledi: “Uluslararası hukuku ve iki devletli çözümü hiçe sayan bu açıklamalar, İsrail’in nihai amacının Filistin topraklarını ele geçirmek olduğunun kanıtıdır.” Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Filistinlilere karşı uyguladığı işgal ve soykırım politikalarının artık cezasız kalmaması gerektiğinin altını çizdi.
Bu kapsamda Dışişleri Bakanlığı, uluslararası topluma ve BM Güvenlik Konseyi’ne de çağrıda bulundu. Açıkladıkları metinde, “BM Güvenlik Konseyi ve uluslararası toplum, İsrail’in hukuksuz politikalarına karşı güçlü bir duruş sergilemelidir” ifadesine yer verildi. Bu çağrı, uluslararası toplumun daha aktif bir rol alması gerektiği mesajını içeriyor.
Bezalel Smotrich’in açıklamaları ve Dışişleri Bakanlığı’nın tepkisi, İsrail iç politikasında ve uluslararası ilişkilerde önemli sonuçlar doğurabilecek bir gelişme olarak öne çıkıyor. Tüm bunlar, Filistin meselesinin çözümüne ilişkin yıllardır süregelen tartışmaların yeniden alevlenmesine yol açabilir. Çatışmaların tırmanması, bölgedeki istikrarı tehdit ederken, uluslararası aktörlerin bu durum karşısında nasıl bir tutum sergileyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.