İçişleri eski Bakanı Süleyman Soylu, 2 yıl önce, hem Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nde hem de 28 Aralık 2022 tarihinde düzenlediği bir basın toplantısında, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) döneminde Ekrem İmamoğlu tarafından işe alınan terörle bağlantılı 505 kişinin var olduğunu” ifade etmişti. Bu açıklamaları, hükümetin İBB’ye yönelik yaptığı eleştirilerin bir parçası olarak değerlendirilmişti.
Geçtiğimiz günlerde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, TBMM genel kurulunda Süleyman Soylu’ya, “Bu teröristler nerede?” diye sorarak geçmişte yapılan bu açıklamanın arkasında duran somut bir bilgi olup olmadığını sorguladı. Ancak Soylu, bu tartışmaya girmeyi reddetti ve durumu geçiştirdi. Bülbül, TBMM İçişleri Komisyonu’nda Soylu’ya yönelttiği sorularda, “İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 505 terörist olduğunu söylemiştiniz. İki yıl geçti, bu kişiler nerede? Bu durum, kanun dışı ve subjektif açıklamalarla Türkiye Cumhuriyeti yönetilemez.” şeklinde net bir ifade kullandı. Soylu, bu vahim suçlamalarla ilgili tartışmaya girmemekte ısrar etti ve “500 küsur terörist var dediniz, ben siyasetten geliyorum böyle tartışmalara girmeyelim.” ifadelerini kullandı.
Süleyman Soylu, bu iddiaların, yasal pasaportlama süreçlerinin sonuçları olduğunu belirtti. “Mülkiye Teftiş Kurulu ve adli birimlerin yaptığı işlemler sonucu, ilk etapta yaklaşık 120 kişi oradan çıkarıldı ve süreç devam etti. Yani orada mülahaza edilen kişiler, yukarıdan aşağıya yerleştirilmiş ve dosyalar Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletilmiştir.” açıklamasında bulundu. Kendisine yöneltilen eleştirilerin hukuki bir konu olduğunu, bir avukatın da bu konuda kendisine rehberlik ettiğini, siyasi kimliğinin ve bu kimlikler üzerinden var olan değerlendirme haklarının dikkate alınması gerektiğini savundu.
“KİM SAKLIYOR BUNLARI!”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu tartışmalar hakkında gazeteci ve muhalefet temsilcileriyle düzenlediği toplantılarda, “İBB’de olduğu iddia edilen teröristlere ulaşabilmek için çeşitli yollar denedik ancak hala bilgi alamadık. Bu konuda bir çaba gösterdik, fakat İBB’de bulunan teröristlerin birisi tarafından saklandığı kanısındayım.” şeklinde açıklamalarda bulundu. İmamoğlu ayrıca, İçişleri Bakanlığı’nın kendilerine bilgi vermemekle kalmayıp, kendi veri tabanları ile bakanlığın veri tabanları arasında ciddi bir çelişki olduğunu belirtti. Bu durumun, İBB’nin şeffaflık prensipleri ile oldukça çelişkili olduğunu ifade ederek, bu konu hakkında izahat beklediklerini vurguladı.
Bülbül’ün ve İmamoğlu’nun yaptığı açıklamalar, tüm bu süreçlerin Türkiye’nin siyasi ortamında nasıl bir belirsizlik yarattığını gözler önüne seriyor. Hem Süleyman Soylu’nun iddiaları, hem de İmamoğlu’nun bu iddialara yönelik cevapsız kalışı, pek çok vatandaş ve muhalefet partisi tarafından sorgulanmakta ve bu konular gündemi meşgul etmektedir. Ülke genelinde güvenlik, adalet ve şeffaflık konularının derinlemesine incelenmesi ve açık bilgiye erişimin sağlanması, siyasi istikrar açısından oldukça önemli hale gelmiştir.