AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU/ANKARA – Türkiye’de muhalefetin sert eleştirilerine maruz kalan yeni bir düzenleme, ‘etki ajanlığı’ kavramı üzerinden yapılan tartışmalar sonrası geri çekildi. Bu düzenleme, yeni tip casusluk suçlarını tanımlayıp cezalandırmayı hedefliyordu. Ancak muhalefetin bu durumu eleştirerek, söz konusu kavramın belirsizliğinden ve potansiyel olarak siyasi muhalefeti bastırma amacı güdebileceğinden endişe etmesi, düzenlemenin geri çekilmesinin başlıca nedenleri arasında yer aldı.
Bunun yanı sıra, gündeme gelen bir başka düzenleme ise noterlerin tatil günlerinde de çalışmasını öngörüyor. Türkiye’de noterlik hizmetlerinin daha erişilebilir hale getirilmesi amacıyla yapılan bu değişiklik, toplumsal müzakerelere de konu oldu. Noterlerin yalnızca belirli günlerde değil, tüm hafta boyunca hizmet verebilir hale gelmesi, vatandaşların hukuki işlemlerini daha hızlı ve etkili bir biçimde gerçekleştirmelerine olanak tanıyacak.
Boşanma süreçleriyle ilgili olarak da önemli bir düzenleme yapıldı. Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davaların reddedilmesi durumunda, eğer bu karar kesinleşirse, boşanma süreci belirli bir süre sonunda yeniden ele alınabilecek. Bu süreçte, eğer her ne sebeple olursa olsun ortak yaşamın yeniden kurulamadığı durumda, evlilik birliği temelden sarsılmış sayılacak ve eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilebilecek. Bu değişiklik, boşanma davalarının daha sistematik bir şekilde ele alınmasını amaçlarken, aile hukukundaki dinamikleri de etkileyebilir.
Ayrıca, yeni düzenlemeler içinde Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcıvekili’nin Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından atanmasıyla ilgili bir madde de dikkat çekiyor. Bu atama yöntemi, yargı bağımsızlığı konusundaki tartışmalara yeni bir boyut kazandırarak, hukuk sistemindeki reform sürecinin bir parçası olarak değerlendirilmektedir. Oluşturulacak yeni yapının, adalet sistemine olan güveni artırması ve kamuoyunun yargıya olan bakış açısını olumlu yönde değiştirebilmesi hedefleniyor.
Sonuç olarak, Türkiye’deki bu yeni düzenlemeler, hem hukuk sistemi hem de sosyal yaşam üzerindeki yansımaları bakımından önemli değişiklikler getirecek. Muhalefetin eleştirilerinin dikkate alınması ve önerilerin öne çıkması, demokratik süreçlerin ve toplumsal katılımın sağlanması açısından da olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmelidir. Her ne kadar bazı düzenlemeler muhalefet tarafından tartışmalı bulunsa da, uygulama aşamasındaki karşılaştıkları zorluklar ve toplumsal tepkiler, bu yasaların şekillenmesinde belirleyici rol oynayabilir. 2023 yılının bu önemli yasama süreçleri, Türkiye’nin gelecekteki toplumsal ve hukuksal yapısını şekillendirme potansiyeline sahiptir.
