Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Samsun Milletvekili Mehmet Muş’un başkanlığı altında toplandı. Toplantıda, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesiyle birlikte birçok kurumun bütçeleri, kesin hesapları ve Sayıştay raporları ele alındı. Bu kurumlar arasında Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu da yer aldı. Ek olarak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Yatırımcı Tazmin Merkezi ve Bankalararası Kart Merkezi AŞ’nin Sayıştay raporları da gündem konuları arasında bulunmaktaydı.
Bakan Mehmet Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki sunumunda geçen yıl “kurala dayalı ve iyi tasarlanmış” bir ekonomik programı uygulamaya başladıklarını belirterek, nihai hedeflerinin “sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil bir gelir dağılımı” olduğunu vurguladı. Hedefe ulaşmanın yolu olarak “fiyat istikrarı, bütçe disiplini, sürdürülebilir cari açık ve yapısal dönüşüm” gibi temel bileşenleri sıraladı.
FİYAT İSTİKRARI VE ENFLASYON VURGUSU
Fiyat istikrarının sağlanması konusunda kararlı olduklarını ifade eden Şimşek, 2023 yılında yüzde 139.5 olarak gerçekleşen iç borç çevirme oranını bu yıl yüzde 132’ye, 2025’te ise yüzde 119’a düşürmeyi hedeflediklerini belirtti. Dış kırılganlıkların azaltılması ve makro finansal istikrarın güçlendirilmesinde önemli mesafeler kat ettiklerini de aktardı. Bu kapsamda, cari açığın milli gelire oranını yüzde 2’nin altında tutmayı hedefliyorlar. Şimşek, “Politikalarımızı bu doğrultuda oluşturuyoruz” ifadesini kullandı.
Yerli ve yenilenebilir enerjide kapasitenin artırılmasını önceliklendirdiklerini belirten Şimşek, 2023 yılı Mayıs ayı itibarıyla brüt rezervlerinin 59 milyar dolar ve swap hariç net rezervlerin 106 milyar dolar arttığını bildirdi. Bu artışın yaklaşık yüzdesinin yurt içi portföy tercihlerinden kaynaklandığına dikkat çekti. Yüksek enflasyonun Türkiye’nin karşılaştığı en önemli makro dengesizlik olduğunu dile getirirken, uygulanan programın fiyat istikrarını sağlamakta uzun vadeli çabalar gerektirdiğini ortaya koydu.
Şimşek, son beş ayda yıllık enflasyonun 26.9 puan düşerek yüzde 48.6’ya gerilediğini, para politikasına duyarlılığı yüksek olan temel mallarda bu düşüşün daha belirgin olduğunu, ancak hizmet sektöründe enflasyonun yükselmeye devam ettiğini ifade etti. Gelecek dönemde dezenflasyonda üç temel hususun belirleyici olacağını beklediklerini aktardı: Para politikasının enflasyona gecikmeli etkisi, 2025’te bütçe açığının azalması ve yönetilen fiyatların enflasyon hedefiyle uyumlu şekilde belirlenmesi.
BÜYÜME ORANI BEKLENTİMİZ DOĞRULTUSUNDA
2023 yılında büyümenin yüzde 5.1 seviyesinde gerçekleştiğini belirten Şimşek, 2024 için bu oranın yüzde 3.5 olarak öngörüldüğünü ifade etti. Enflasyondaki düşüş ve destekleyici küresel koşullar ile birlikte gelecek yılın ikinci yarısından itibaren ekonomik