Marmara ve Ege Bölgesi’nin oksijen deposu olarak bilinen Kazdağları, gün geçtikçe yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. AKP’ye yakın olan Cengiz Holding’e ait Truva Bakır Şirketi, Çanakkale ilinin Bayramiç ilçesine bağlı Hacı Bekirler köyünde, maden sahasında ağaç kesimine başlamış durumda. Bu duruma karşı çıkan yerel halk ve çevreciler, durumu protesto ediyor ve bu yıkıma karşı seslerini yükseltiyor.
Yerel halkın karşısında, bu maden kesimlerini korumak için düzenlenen baskıların ilk önceliği olan Çanakkale İl Jandarma Komutanlığı’nın ekipleri yer alıyor. Jandarma, Cengiz Holding’in faaliyetlerini koruma amaçlı bir engel oluşturma çabasına girmiş durumda. Özgürlüklerini savunan insanlar, bu duruma karşı koymak istediklerinde jandarmanın sert karşılıkları ile karşılaşıyorlar.
Kazdağları Ekoloji Platformu’ndan yapılan açıklamalarda oldukça çarpıcı ifadeler yer almakta. Yapılan basın açıklamasında, “Kazdağlarında 18 gündür canlarımız katlediliyor! Hukuksuzca, oldubittiye getirilmeye çalışılan bir orman katliamı her gün binlerce ağacımızı bizden koparıyor! Yıkılan her can bizden bir parça, yeryüzünde hepimiz ortak bir yaşam ağının parçasıyız! Bu yaşam ağını paramparça ediyorlar tüm ülkenin gözü önünde şimdi! İnsanları merkeze taşıyan ve onu her şeyin üstünde tutan bu sistem, yeryüzünün yok oluşuna sebebiyet verecek! Doğanın üzerinde tahakküm kurabileceğini düşünen bizleriz ki bu vahşetin tek sebebi de budur! Kazdağları için ses çıkar.” şeklinde açıklamalar yapıldı.
AKP ve MHP Red Etti
Öte yandan, geçtiğimiz hafta Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından Kaz Dağları’ndaki maden çalışmalarının ekosisteme verdiği zararların araştırılması için verilen önerge, AKP ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) oylarıyla reddedildi. Kazdağları’nın şu an itibarıyla yüzde 79’luk bir kısmı maden ruhsatları ile işgal edilmiş durumda. Bu durum, bölgede yaşayan halkı ve ekosistemi daha da tedirgin etmekte.
Bölgedeki halk, tehlikeyle mücadele etmek için verdikleri mücadelede sıkıntılar yaşamakta. Hacıbekirler köyünde yaşayan bir kadın, 65 yaşındaki Zeynep Yıldırım, sosyal medyada paylaştığı isyanı ile dikkatleri üzerine çekti. Kendisi, “Ben 65 yaşındayım. Hiçbir zaman yılmayacağım. Beni yıldıracaklarını sanıyorlar, ama korkmuyoruz. Ben sadece Allah’tan korkarım. Sağ tarafı durduruyoruz, sol tarafı kesiyorlar. Sol tarafı durduruyoruz, orta tarafı kesiyorlar. Biz altı seneden beridir uğraşıyoruz. Ekmeğimizle, suyumuzla, peynirimizle buraya geliyoruz. Sesimizi kimse duymuyor. Duyuramadık. 6-7 aydır bize yardım gelmedi. Herkesin yardımını bekliyoruz.” diyerek halkının mücadelesine olan inancını vurguladı.
Bu durum, Kazdağları’nın ve çevresindeki doğal yaşam alanlarının ne denli tehlikede olduğunu gözler önüne seriyor. Yerel halk, doğanın korunması ve gürültü etkisinin azaltılması için sesini duyurmakta ısrarcı. Kazdağları’ndaki doğal dengeyi sağlamak için verilen mücadele, çevreyi koruma ve gelecek nesillere daha sağlıklı bir doğa bırakma isteği ile sürmekte.