FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in 2023 yılında ölümünden sonra, Türkiye’de Fethullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) yönelik operasyonlar hız kesmeden devam etmektedir. Bu bağlamda, güvenlik güçleri, örgütün her bir hücresini ve faaliyet alanlarını ortadan kaldırmak için yoğun bir mücadele yürütmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından koordine edilen “Kıskaç-30” operasyonları, 66 ilde eşzamanlı olarak gerçekleştirilmiştir. Bu operasyonlar neticesinde, toplam 459 şüpheli gözaltına alınmış; bu kişilerin 45’i İstanbul, 53’ü ise Ankara’daki faaliyetlerinden dolayı yakalanmıştır.
Yakalanan şüpheliler arasında 16 kişinin, FETÖ’nün öğrenci yapılanmasından sorumlu olan sözde “Sivil Mahrem” örgütsel iletişim modelinde yer aldığı belirlenmiştir. Bu kişiler, FETÖ’ye ait evlerde toplantılara katılan, ev abisi, sözde emniyet mahrem imamı, bölge talebe mesulü görevlerinde bulunmuşlardır. Ayrıca, bu şüphelilerden bazıları ByLock adındaki iletişim uygulamasını kullanmışlardır. 2015 yılından beri Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan M.E.Y. isimli FETÖ firarisi, kendi sahibi olduğu iki şirket üzerinden İstanbul’daki 25 örgüt mensubuna yüklü miktarda para gönderdiği tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, 27 şüphelinin terörizmin finansmanına iştirak ettiği gözlemlenmiştir.
Operasyonlar sırasında, sosyal medyada Fetullah Gülen’in ölümünün ardından propaganda yapan ve FETÖ’nün güncel yapılanmasında yer alan iki şüphelinin isimlerinin, 4 Kasım 2023’te yakalanan bir örgüt mensubunun “Kadir” kod adlı kişi ile yaptığı görüşmelerde geçtiği belirtilmiştir. Bu durum, FETÖ’nün gizli iletişim ağlarının halen faal olduğunu göstermektedir.
Özellikle Ankara’da gerçekleştirilen operasyonlarda, FETÖ’nün Kara Kuvvetleri ve Jandarma Genel Komutanlığı’nda yuvalanan askeri personel de gözaltına alınmıştır. Bu bağlamda, 3’ü görevde, 3’ü ihraç edilmiş toplam 6 subay; 3’ü görevde, 5’i ihraç edilmiş 8 astsubay; 6’sı görevde olan uzman çavuşlar ve 10’u ilişiği kesilmiş askeri öğrenciden oluşan gruplar yakalanmıştır. Ayrıca, 4 kişi de mahrem imam olarak görev yapmaktadır. Bu durum, FETÖ’nün askeri yapılanmaları içindeki etkisinin halen devam ettiğini göstermektedir.
Tüm bu gelişmeler, Türkiye’deki güvenlik güçlerinin FETÖ ile mücadele kararlılığını ve örgütün kökünü kazımaya yönelik çabalarını gözler önüne sermektedir. Operasyonların artarak devam etmesi, güvenlik güçlerinin bu terör örgütüne karşı almış olduğu tedbirlerin bir sonucudur. Örgütün çeşitli hücrelerinin ortaya çıkarılması ve mensuplarının yakalanması, halkın güvenliğini sağlamak adına kritik öneme sahiptir. FETÖ ile mücadeledeki bu kararlılık, aynı zamanda ulusal güvenliğin sağlanması için de önemli bir adımdır.