Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündeminde, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” ifadesini kullanan genç teğmenlerin durumu üzerine bir tartışma başlatıldı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, Interpol tarafından aranmakta olan Özbek asıllı Botir Rahimov ile ilgili önemli bir konuyu meclise taşıdı. Rahimov’un, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bakanlığı süresinde Türk vatandaşlığına kabul edildiği ve Deniz Kuvvetleri’ne ait tümamiral üniformasıyla poz verdiği bilgileri gündeme geldi.
Öztürkmen, mecliste yaptığı konuşmada, sarık-sakallı ve cübbeli olarak bilinen bu amiral hakkında herhangi bir yargı sürecinin başlatılmadığına dikkat çekti. Bu tür bir tavrın, ordunun itibarını zedelemediği gibi, genç teğmenlerin, resmi söyleme olan bağlılıkları nedeniyle yargılanmalarını oldukça güçleştirdiğinin altını çizdi. Aynı zamanda, Rahimov’un Türk Ordusu’nun itibarını tartışmaya açacak bir profile sahip olduğunu belirten Öztürkmen, “Tümamiral üniforması giyen, kırmızı bültenle aranan Rahimov Türk Ordusu’nun itibarını zedelemiyor ama genç teğmenlerimiz bu durumu etkiliyor. Biz teğmenlerimizin yanındayız, genç teğmenlerimizi destekliyoruz” dedi.
Rahimov’un İspanya’da kara para aklama suçundan aranmakta olduğu, Türk vatandaşlığına geçmeden önceki adı ise Bahtiyar İkramoğlu’ydu. Bu bağlamda, Öztürkmen, meclis çatısı altındaki tartışmanın, adalet ve eşitlik principleri temelinde yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Meclisteki diğer milletvekilleriyle birlikte, genç teğmenlerin maruz kaldığı eleştirilerin ve yaptırımların yeniden değerlendirilmesini talep etti. Özellikle, milli değerlere ve kurallara bağlı kalınarak, genç subayların her daim desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
Bu olay, ordudaki hiyerarşi ve disiplin konularında tartışmalara neden oldu. Hükümetin, ordunun etkin ve prestijli bir gücü sürdürmesi adına bu tür durumları sınırlı tutması gerektiği yönündeki görüşler öne çıkarken, siyasi arenada tartışmaların bu konu etrafında şekillenmesi bekleniyor. Genç teğmenlerin, ulusal değerler ve Mustafa Kemal Atatürk’ün mirası doğrultusunda hareket etmelerinin desteklenmesi gerektiği konusunda hemfikir olunuyor.
Öztürkmen’in açıklamaları, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içerisinde farklı lobilerin varlığını gösteriyor. Bu bağlamda, meclisteki tartışmalar sadece ordunun prestiji açısından değil, aynı zamanda devletin hukuk yapısı ve adalet anlayışı açısından da önem kazandı. Kamuoyunda bu konunun nasıl bir sonuç doğuracağı merakla beklenirken, genç teğmenlerin desteklenmesine dair yapılan bu çağrıların önümüzdeki dönemde nasıl yankı bulacağı da ayrı bir merak konusu.