Türkiye, terörle mücadelesini yurt içinde ve yurt dışında düzenlediği operasyonlarla sürdürüyor. Özellikle yurt içinde saldırı kabiliyetini kaybeden terör örgütü PKK, yurt dışına doğru geri çekilme süreci yaşamaktadır. Nihayetinde, PKK, ABD’nin sağladığı silahlar ile bölgede varlık gösterme çabasını sürdürmekte oldukça zorlanmaktadır. Terör örgütü, sınırlarımız dışında kendilerine bırakılan belirli bölgeleri işgal etmiş durumda, ancak bu noktalar da gün geçtikçe Türkiye’nin önleyici operasyonları ile tehdit olmaktan çıkmaktadır.
PKK, işgal ettiği bölgelerde Amerikan silahları ile bölge halkına zulmetmekte, çocukları silah altına almakta ve kız çocuklarını kaçırma gibi insanlık dışı eylemlerde bulunmakta. Ancak, Türkiye’nin terörü kaynağında yok etme amacı doğrultusunda düzenlediği sınır ötesi harekatlar, bu örgütün hareket kabiliyetini ciddi şekilde sınırlandırmıştır. Özellikle Irak ve Suriye’nin kuzeyine yönelik yapılan önleyici operasyonlar neticesinde terör örgütü büyük kayıplar vermekte ve insan gücü açısından da büyük sıkıntılar yaşamaktadır. PKK, artık dağa çıkacak genç bulmakta güçlük çekmekte ve sözde üst düzey komutanlarının ölümüyle çöküş sürecine girmiştir.
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın düzenlediği nokta operasyonları, PKK’nın etkili elemanlarını ve terör elebaşlarını etkisiz hale getirmekte, örgütün varlığını daha da zayıflatmaktadır. Türkiye’nin terörle mücadelesinin bir diğer önemli boyutu ise DEAŞ ile olan mücadeledir. 2016 yılında başlatılan Fırat Kalkanı harekâtı, Türkiye’nin DEAŞ’a büyük darbe vurmasına yol açmış ve aynı zamanda PKK/YPG/PYD’nin Suriye’nin kuzeyinde herhangi bir koridor oluşturma hevesini boşa çıkarmıştır.
Zamanla Türkiye, bölgedeki gücünü ve etkisini güçlendirerek sınırlarına yakın bölgelerde terör oluşumlarına izin vermemek için kararlılığını sürdürmüştür. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından sıkça belirtilen “sınırlarımızda bir terörist devlet kurulmasına müsaade etmeyeceğiz” ifadesi, Türkiye’nin bu konudaki tavrını açıkça ortaya koymuştur. Ancak bölgede etkin olan bir diğer ülke de ABD’dir. ABD, terör gruplarını besleyip kışkırtarak kendi nüfuz alanlarını genişletmek için onları kullanmakta ve bu durum Türkiye ile sık sık karşı karşıya gelmesine neden olmaktadır.
Tüm bu gelişmeler ışığında Türkiye, sınır güvenliğini sağlamak adına hem askeri hem de diplomasi alanında somut adımlar atmaya devam etmektedir. Bloomberg’de yer alan habere göre Türkiye, ABD’ye askerlerini Suriye’den çekmesi ve terör örgütü PKK/YPG’ye destek vermemesi talebinde bulundu. Türkiye, bu şartların sağlanması halinde Suriye’de DEAŞ’a karşı mücadele görevini üstlenebileceğini de bildirmiştir.
Ayrıca Türkiye, Suriye’nin kuzeydoğusunda bulunan on binlerce DEAŞ tutuklusu ve buna bağlı ailelerinin sorumluluğunu da üstlenmeye hazır olduğunu belirtmiştir. ABD’nin bu teklifle ne yönde bir yanıt vereceği ise en merak edilen konulardan biri olmuştur. Türkiye’nin hem ulusal güvenliğini sağlama amacı hem de bölgedeki terör faaliyetlerini engelleme mücadelesi, uluslararası diplomasi açısından önem arz etmektedir ve bu durum Türkiye’nin aktif dış politika izleme çabalarının bir parçasıdır.