CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara’nın Nallıhan ilçesindeki Çayırhan Termik Santrali’nin özelleştirilmesine karşı eylem başlatan maden işçilerini ziyaret etti. Ziyaret sırasında önemli açıklamalarda bulunan Özel, “Tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Bu mücadelenin arkasında durursanız, tarihin akışında önemli bir noktada olacağız. Hepinizin arkasındayız” dedi. Bu sözleriyle, maden işçilerinin hakları için verilen mücadelenin önemini vurguladı ve destek çağrısında bulundu.
Özgür Özel’e, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay da eşlik etti. Ziyaret sırasında işçilerin sorunlarını ve taleplerini dinleyen Özel, durumun ciddiyetine dikkat çekti. Gündeme gelen özelleştirme sürecinin geçmişine değinen Özel, 2000 yılından itibaren yaşanan değişiklikleri ve özelleştirmenin sonuçlarını ele aldı.
2000 yılında madenin özelleştirildiğini hatırlatan Özel, “Özelleştirilince buradaki sosyal tesislerin, mutlu ailelerin ve mutlu maden işçileri yerini üretim baskısı altında sürekli çalışan, sürekli çalıştırılan mutsuz madencilere bıraktı. 2000 yılına kadar bu madenden çok paralar kazanıldı. Ancak bu maden, 20 yılın sonunda, sözleşme süresi bittiği için devlete geri döndü. O günden itibaren Türkiye Kömür İşletmeleri’nin bir iştiraki olan KİAŞ tarafından işletiliyor ve şimdi yeniden özelleştirilmek isteniyor” ifadelerini kullandı.
Özel, ayrıca madenin 4 Aralık tarihinde yeniden satılmak istendiğini belirterek, “4 Aralık günü bu madeni almak için 17 şirket dosya aldı. 17 şirketin iştahını kabartan bir yer burası. 17 şirketten biri burayı alacak ve kuvvetle muhtemel kimin alacağını da birileri biliyor. O alan kişi burayı, TL üzerinden yıllık altı taksitle ödeyecek. Biz birileri köprü yaptığında onlara hem geçiş garantisi veriliyor, dolarla, euro ile ödendiği gibi bize bir şey satınca, peşin fiyatına altı taksit verilmesi ve çıkacak kömürün garanti edilmesi anlamı taşımaktadır” dedi.
“ÖZELLEŞTİRİLMESİNE İTİRAZ EDİYORUZ”
Maden sahalarının özelleştirilmesine itiraz ettiklerini açıklayan Özel, “Madencilerin her biri diyor ki, ‘Özelleştirmeden sonra işten çıkarmalar geliyor, özelleştirmeden sonra üretim baskısı geliyor, iş güvenliğiyle ilgili kaygılar oluyor’. Ben Soma’dan geliyorum. Ben maden ocağından geliyorum. Soma’da 301 işçi ölmeden önce o ocaktaydım. O meclisin kürsüsünde dedim ki; ‘Burada kötü bir şey olacak, el koyalım’ dedim. Çünkü üretim baskısı vardı. Madenler devletin, anayasaya göre satamazsınız. ‘Satmıyorum, işletme hakkını veriyorum’ dediklerinde, kömürü alınca maden mi kalıyor geriye? Nasıl işletme hakkı bu? Geriye bir boşluk bırakıp gidiyorsun.” diye ifade etti.
Özel, tüm bu durumu anayasaya aykırı bulduğunu ve özelleştirmenin gelecekte işsizliğe ve mağduriyete yol açacağını belirtti. “Esnafın, işçilerin ve ailelerin ekmeğiyle oynayacak. Madenlerin özelleştirilmesi üretim baskısını artırır, iş güvenliğini zayıflatır ve işsizliği artırır. Soma’da 301 işçimizi kaybettiğimiz faciada da bunun acı sonuçlarını gördük” dedi.
Özgür Özel, Türkiye’ye seslenerek, bu mücadelenin arkasında durulması gerektiğini, aksi takdirde madencilerin geriye gideceğini ifade etti ve “Duracağız