1. Haberler
  2. Siyaset Haberleri
  3. Türkiye’de Laiklik Tartışmaları: İstismar mı Gerçek?

Türkiye’de Laiklik Tartışmaları: İstismar mı Gerçek?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

CHP’nin Laiklik Üzerinden Saldırıları ve Bakan Tekin’in Tepkisi

CHP ve onun medyasının İslam karşıtlığı amacıyla istismar edilen “laiklik” kavramı üzerinden Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e yönelik saldırıları, diğer ülkelerdeki laiklik anlayışlarını merak konusu haline getirdi. Bu tartışma, Bakan Tekin’in CHP’li milletvekillerine verdiği yanıtla yeniden alevlendi. Tekin’in sözlerinden hareketle başlatılan tartışma, laikliğin nasıl bir istismar aracı haline getirildiğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Türkiye’deki laiklik uygulamalarının İslam’a karşı bir baskı aracı olarak kullanıldığını gösteren vakıflara ait camilere el konulması, Kur’an eğitiminin yasaklanması ve ezanın İslami esaslara göre okunmasının yasaklanması gibi örneklerle bu istismar somutlaştırıldı.

Laikliğin Tanımında Türk Anayasası Farklı

Diğer ülkelerde laiklik tanımlarının Anayasa ile belirlenmesine karşın, Türkiye Anayasa’sında laikliğin tanımına yer verilmemesi, İslam karşıtı zihniyetlerin istismarına yol açtı. Bakan Tekin’in, CHP’li vekillere verdiği bu yanıt sonrası, dünya genelinde uygulanan laiklik anlayışının nasıl şekillendiği merak konusu oldu. Bu bağlamda Fransa, ABD, Japonya, Belçika ve Avustralya’nın laiklik tanımları incelendi.

Fransa’da Laiklik Anlayışı

Fransa’da 1905 tarihli Din ve Devlet İşlerinin Ayrılığı Yasası, laikliği tanımlayan hukuki bir çerçeve sağladı. Söz konusu yasanın birinci maddesinde, “Cumhuriyet, vicdan özgürlüğünü garanti eder. Dinlerin serbestçe ibadet edilmesine izin verir.” ifadeleriyle, insanların dinlerini özgürce yaşaması güvence altına alındı. Ayrıca, kamusal alanda dini sembollerin serbestçe taşınmasına yönelik yasada, dinin özgürce yaşanmasına olanak sağlayan bazı uygulamaların devlet tarafından desteklenebileceği belirtiliyor.

ABD’de Laiklik İlişkisi

ABD Anayasası “laiklik” kelimesine doğrudan yer vermese de, Birinci Kanuni Düzenleme (First Amendment) ile laiklik ilkesini anayasa çatısı altında tanımlamaktadır. Devletin tüm dinlere eşit mesafede olduğunu belirten bu düzenleme, vatandaşların dini inançlarının serbestçe yaşayabilmesinin güvence altında olduğunu ifade eder. Kamusal alanlarda dini sembollerin taşınmasının serbest olması da bu anlayışın bir parçasıdır.

Japonya’da Dini Özgürlük

Japonya’nın Anayasası’nda “Herkesin din özgürlüğü garanti altındadır. Devlet, dini haklara saygı gösterecek ve hiçbir dini faaliyeti desteklemeyecek veya ayrıcalık tanımayacaktır.” ifadesiyle laiklik ilkesi açıkça tanımlanmıştır. Şintoizm ve Budizm’in yaygın olduğu Japonya’da, dini toplulukların kendi faaliyetlerini sürdürme özgürlüğü bulunmaktadır.

Belçika’nın Laiklik Anlayışı

Belçika Anayasası’nın 21. maddesi, inanç özgürlüğünün güvence altında olduğunu belirterek, “Devlet, kilise ile resmi ilişkilerini düzenler ve her bireyin dini inancını özgürce yaşamasını garanti eder” ifadesine yer vermektedir. Belçika’da din görevlilerinin maaşları devlet tarafından sağlanmakta ve dini gruplar devlet bütçesinden destek alabilmektedir. Ayrıca, devlet okullarında dinî ve ahlakî eğitim zorunludur, ancak bu öğrencilerin tercihlerine bağlıdır.

Avustralya’da Dini Özgürlük

Avustralya Anayasası’nın 116. Maddesi, laiklik ilkesini düzenleyerek dini özgürlüklerin kısıtlanamayacağına vurgu yapar: “Avustralya Parlamentosu, herhangi bir dini kurumu desteklemek,

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Türkiye’de Laiklik Tartışmaları: İstismar mı Gerçek?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İa Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin