Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Programı’nda önemli açıklamalar yaparak, kadına yönelik şiddete karşı duyduğu duyarlılığı ifade etti. Konuşmasına, bu eylemler sonucunda hayatını kaybeden kadınlar için Allah’tan rahmet, ailelerine sabırlar dileyerek başlayan Erdoğan, şiddet mağduru olan tüm kadınların yanlarında olduğunu vurguladı.
Erdoğan, yaşanan bu trajedinin büyük bir kırılma noktası olduğunu belirterek, tüm kadınların, acı ve sıkıntılarını paylaşmaları için desteklenmeleri gerektiğini dile getirdi. Bir eş, baba ve Cumhurbaşkanı olarak, Türkiye’deki ve dünyadaki tüm kadınların onurlarını koruma mücadelesinde onların yanında olacağını ifade etti.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilerin çoğunluğunu kadınlar ve çocukların oluşturduğuna da dikkat çeken Erdoğan, Filistin’deki durumu eleştirerek, “Netanyahu hükümeti her gün onlarca masum kadını, çocuğu katlediyor” dedi. Bu nedenle, Filistinli kadınların gösterdiği mücadeleyi tüm dünyaya örnek olarak sundu.
Kadına yönelik şiddetle mücadelenin Türkiye’de en öncelikli konulardan biri olduğunun altını çizen Erdoğan, bu konudaki çalışmaları destekleyen herkese teşekkür ederken, kadına yönelik şiddetin insanlık suçu olduğunu vurguladı. Herkesin, kadına yönelik şiddet uygulayanların cezalandırılması gerektiğini bilmesi gerektiğini ifade etti.
Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi tartışmalarına da değinerek, Türkiye’nin 2012 yılında çıkardığı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un bu alandaki en önemli hukuki düzenleme olduğunu belirtti. 6284 Sayılı Kanun’un, kadına yönelik şiddetle mücadelenin çerçevesini belirlediğini, dolayısıyla başka hiçbir sözleşmeye ihtiyaç olmadığını söyledi. Muhtemel muhalefet tartışmalarının temel bunun aksine olduğunu belirtti.
Türkiye’nin kadına şiddetle mücadelede eksikliklerini tamamlayacak düzenlemelerin yapıldığını belirten Erdoğan, Avrupa Parlamentosu’nun uygulamak istediği direktiflerin birçok Avrupa ülkesinde yetersiz kaldığını belirtti. Türkiye’nin, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine rağmen kadına yönelik şiddetle mücadelede kararlılığını sürdürdüğünü sözlerine ekledi.
Erdoğan, 2005 tarihli Türk Ceza Kanunu ile kadına yönelik şiddetin suç olarak tanımlandığına vurgu yaptı. Kadına karşı şiddetin nitelikli suç haline gelmesi ve aile içinde yaşanan adaletsizliklerin giderilmesi konusunda çeşitli düzenlemeler yapıldığına dikkat çekti. Sözlerinin devamında, kadına şiddetle mücadelede sosyal destek sistemlerinin önemi üzerinde durdu.
Başkan Erdoğan, muhalefetin eleştirilerine cevaben, kadına yönelik şiddete karşı durmanın samimiyetle yapılması gerektiğini, bunun yanında toplumsal huzurun sağlanmasının önemine vurgu yaptı. Alkol ve kumar bağımlılığı gibi sosyal problemlerle de mücadele etmenin kadına yönelik şiddetin önlenmesinde kritik rol oynayacağını belirtti.
Son olarak, dizi ve sinema sektörünün de kadına yönelik şiddetle ilgili sorumlulukları bulunduğuna değinen Erdoğan, bu alanda yapılan çalışmaların toplum üzerinde doğru etki yaratması gerektiğini belirtti. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün, kadınların toplumsal hayatta daha fazla yer almasında bir adım olmasını umduğunu ifade etti.
Programda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, tarihte kadını himaye eden iki vakfın senedini Erdoğan’a takdim etti. Ayrıca, Kadın Konukevinden hizmet almış kadınların el emeğiyle yaptığı Kadın Ana figürü de hediye edildi. Programa, Bakanların yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
