Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Türkiye’nin savunma projesi olan F-35’ler ile ilgili kritik değerlendirmelerde bulundu. Bağcıoğlu, Türk – İsrail ilişkilerinin mevcut durumunu ve ABD yönetiminin İsrail’e yönelik tutumunu dolayısıyla Türkiye’nin F-35 alımında karşılaşabileceği zorlukları öne çıkararak, ”Türkiye’ye F-35 verilmesi mümkün mü? Trump yönetimine nasıl güveneceğiz?” şeklinde sorular yöneltti. Sözlerinin devamında, boşta kalan sorumluluklar ve alınacak siyasi kararların milli güvenliğe olan olumsuz etkilerinin tartışılması gerektiğini vurguladı.
Bağcıoğlu, Türk Hava Kuvvetleri’nin modernizasyonundaki belirsizliklere de dikkat çekerek, Türkiye’nin muharip hava gücünün bölgedeki diğer ülkelerle kıyaslandığında hem kalite hem de miktar olarak zayıflama riski ile karşı karşıya olduğunu ifade etti. İsrail’in F-35 ve F-15 gibi modern uçaklarla hava gücünü güçlendirdiğini, Yunanistan’ın da F-16V modernizasyonu ve Rafale alımlarıyla hava kuvvetlerini yenilediğini belirten Bağcıoğlu, Rusya’nın Su-57 ve Su-35 jetlerine yatırım yaptığını ve dolayısıyla Türkiye’nin hava üstünlüğünün tehdit altında olduğunu belirtti. Bu bağlamda Türk Hava Kuvvetleri’nin modernizasyonunun acil bir gereklilik haline geldiğinin altını çizdi.
Bağcıoğlu, “Son 20 yıldır envantere sadece 30 adet F-16 dahil edilebilmiştir. S-400 alımı nedeniyle F-35 programından çıkarılan Türkiye’nin yeni uçak tedariki ve modernizasyon kitleri konusunda belirsizliklerle karşı karşıya olduğunu” kaydetti. Ayrıca, Eurofighter Typhoon alımı gibi alternatif çözümler mevcut olsa da, bu sürecin siyasi nedenlerle ilerleyemediğini belirtti. Yerli projeler olan Kaan MMU ve Hürjet’in ise tam anlamıyla hazır hale gelmesinin zaman alacağını dile getirdi. Hava hakimiyeti olmayan ülkelerin muhasıma karşı çaresiz kaldıklarını vurgulayarak, Türkiye’nin hava gücünü acilen modernize etmesi gerektiğini söyledi.
CHP’nin bir diğer öne çıkan ismi Uzgel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın İsrail’in Türkiye’yi hedef alacağına yönelik sözlerine atıfta bulunarak, herhangi bir şeye tepki göstermeksizin Saray’a gitmesinin doğru olmadığını ifade etti.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ise TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, 40 adet F-16 tedarik etme sürecine odaklanarak, F-35’lerin durumuna ilişkin izahatlarda bulundu. ‘F-16 Blok 70 tedariki kapsamında başlangıç ödemesi yapılmıştır, 79 adet modernizasyon kitinden vazgeçtik. Şimdi KAAN’ı yaptığımızı görünce düşünceleri değişti, verebileceklerini ifade ediyorlar.’ dedi. Güler, F-35 programına yeniden giriş için ABD ile herhangi bir anlaşmanın sağlanıp sağlanmadığına dair soruları yanıtlarken, kendisinin F-35 alımına karşı olduğu mesajını verdi.
Bu bağlamda, kritik sorular gündeme geldi: ABD’nin F-35 verilmesi için koyduğu şartlar nelerdir? S-400 konusunda tavizler verildi mi? Türk-İsrail ilişkilerinin mevcut durumu göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’nin bu süreçte F-35 alımında hangi adımları atması gerekiyor? Ayrıca, Eurofighter Typhoon tedarik projesinin durumu ne olacak? Tüm bu sorular, Türkiye’nin savunma alanındaki geleceği ve hava gücünün varlığı için önem arz ediyor.