Erdoğan’ın Açıklamalarından Satır Başları
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT World Forumu’nda yaptığı konuşmasında, bu forumun yalnızca bir tartışma platformu olmadığını, aynı zamanda küresel sorunlara çözüm arayışı için önemli bir zeminin oluşturulduğunu ifade etti. Forumun her yıl daha geniş bir katılımla büyüdüğünü, daha fazla gazeteci, iş insanı ve kanaat önderinin katıldığını belirtti. Erdoğan, “Karşılıklı saygıya dayalı ortak bir zeminde daha fazla konuşur ve tartışırsak, çözümlere de o kadar yakın oluruz” dedi.
Forum kapsamında, dünyayı tehdit eden meselelerin yetkin kişiler tarafından ele alınacağını ve bu sorunların çözümü için gerekli adımların atılacağını belirten Erdoğan, iklim değişikliği, enerji, medya, yayıncılık, politika ve diplomasi gibi konuların tartışılacağını vurguladı. Bu toplantıların hayırlara vesile olmasını diledi.
İnsanlığın Dönüm Noktası
Erdoğan, uluslararası toplumun ciddi insanlık sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu belirtti. “Dünya, çatışmalar ve eşitsizliklerin pençesinde kıvranıyor. Liderlik krizleri yaşanıyor” ifadelerini kullanarak, insanlık için kritik bir dönüm noktasında olunduğunu ifade etti. Gazze’den Ukrayna’ya kadar birçok bölgede yaşanan insani krizlerin, dünya düzeninin kırılganlığını gözler önüne serdiğini söyledi. Her krizin aynı zamanda bir fırsat sunduğunu da ekledi.
Dünya Yönetiminde Reform İhtiyacı
Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in (BM) mevcut işleyişinin yetersiz olduğunu ve derhal reforma tabi tutulması gerektiğini vurguladı. “Dünya, yalnızca beş daimi üyenin eline bırakılamaz. Bu 5 daimi üye ve 15 geçici üyeyle dünya yönetilemez.” diye konuştu. 2. Dünya Savaşı’nın şartlarının artık geçerli olmadığını belirterek, dünya düzeninde köklü değişiklikler yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Ayrıca, Gazze’deki insani durumun yanı sıra uluslararası güvenlik sisteminin de sınandığını ifade etti. Erdoğan, Gazze’nin durumu ve oradaki insani acılara dikkat çekerek, bu krizin bir dayanışma çağrısı olduğunu vurguladı.
Zulme Ortak Olmamak
İsrail hükümetinin bölgede yarattığı krize karşı tepkisini gösteren Erdoğan, bu konuda uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiğini ifade etti. “Gazzeli ve Lübnanlıların acısı hepimizin acısıdır. Zalimin yanında duran zulmüne de ortak olur.” diyerek Türkiye’nin bu konuda devleti ve milletiyle birlikte Gazze’deki zalime karşı sesini yükselttiğini belirtti.
Barış İçin Atılan Adımlar
Türkiye’nin dünya genelinde barış için çaba sarfettiğini belirten Erdoğan, ülkelerin tarihsel bağları ve insanlık değerleri üzerinden bir katılım sağladığını vurguladı. “Bizim hiçbir ülkeye ve millete düşmanlığımız yok. Diğer ülkelerle dostluk kurarak barış inşa etmeye çalışıyoruz.” dedi. Özellikle, 500 bini aşkın Museviye kapılarını açan bir ülke olarak, insani değerlerin önemine vurgu yaptı.
Erdoğan, bölgede süregelen çatışmaların sona ermesi için ateşkes çağrısını yineleyerek, Gazzeli ve Lübnanlıların acısının kendileri için büyük bir kıymete sahip olduğunu bildirdi. “420 gündür süren kan deryasına son verilmelidir” diyerek, Filistin halkıyla dayanışma içinde olduklarını ve barışın tesis edilmesi için her türlü çabayı ortaya koyacaklarını belirtti. 29 Kasım’ın Filistin Halkıyla Dayanışma Günü olduğunu hatırlatarak, burada tekrar dayanışma çağrısında bulundu.
KAYNAK: HABER7
