ABD Hazine Bakanı Yellen, Çin’deki temaslarında iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerde Amerikan işletmeleri ve çalışanları açısından “gayri adil” olduğu düşünülen politika ve uygulamaları gündeme getirmek üzere hazırlıklarını sürdürüyor. Pekin yönetiminin elektrikli araçlar ve yenilenebilir enerji donanımlarının üretimine yönelik devlet destekleriyle oluşan kapasite fazlası ve küresel piyasada yarattığı dengesizlikler, Yellen’in öncelikli tartışma konuları arasında yer alacak.
Yellen, Çin gezisi sırasında Alaska’da yakıt ikmali için uğradığı bir noktada Amerikalı gazetecilere yaptığı açıklamada, ziyaretinin ABD Başkanı Joe Biden ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Kasım 2022’de Endonezya’nın Bali Adası’nda düzenlenen G20 Zirvesi’nde yaptığı görüşme ile başlayan diyaloğun devamı niteliğinde olduğunu vurguladı. Çin’in elektrikli araçlar ve yenilenebilir enerji donanımlarına sağladığı sübvansiyonların küresel piyasada dengesiz rekabete yol açtığını belirten Yellen, “Eşit bir oyun sahasına ihtiyacımız var. Çin’in bu sektörlerdeki büyük yatırımları kapasite fazlasını artırıyor. Bu durum sadece ABD değil, Meksika, Avrupa ve Japonya gibi ülkeleri de etkiliyor.” şeklinde konuştu.
ABD’li bakanın Çin ziyareti sırasında Guangdong eyaletinin merkezi Guangcou’da temaslarında bulunacak olması dikkat çekiyor. Guangdong Valisi Vang Veycong ve ekonomi uzmanları ile bir araya gelecek olan Yellen, aynı zamanda Amerikan Ticaret Odası temsilcileriyle de görüşmeler gerçekleştirecek. Daha sonra Pekin’e geçecek olan Yellen, Başbakan Li Çiang, Pekin Belediye Başkanı Yin Yong, Maliye Bakanı Lan Fo’an, Çin Merkez Bankası Başkanı Pan Gongşıng ve eski Başbakan Yardımcısı Liu Hı gibi önemli isimlerle buluşacak.
Yellen’in son Çin ziyareti Temmuz 2023 tarihinde gerçekleşmişti. Bu kez ise önemli isimlerle yapacağı görüşmeler ve ele alacağı konular ile dikkatleri üzerine çekmeyi hedefliyor. ABD Hazine Bakanı Yellen’in, Çin ziyaretinde ele alacağı konuların küresel piyasalardaki denge ve adil rekabet açısından büyük önem taşıdığı gözlemlenirken, Çin’in desteklediği sektörlerdeki kapasite fazlasının uluslararası alanda gündem oluşturduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.