TRT World Forum 2024, Recep Tayyip Erdoğan’ın açılış konuşması sırasında protestoya maruz kaldı. Erdoğan, “Gemiler Gazze’ye bomba taşıyor” diyen bir kişiye tepki göstererek, “Yavrum Siyonistlerin burada dili ağzı olma. Burayı provoke etmeye ne kadar çalışırsanız çalışın sonuç alamazsınız” dedi.
Konuşmasında “Kırılma Noktasında Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümleri Yönetmek” teması çerçevesinde, Birleşmiş Milletler’in (BM) işlevselliğini yitirdiğini ve acil reform gerektirdiğini belirtti. Erdoğan, dünyada sadece beş daimi üyenin değil, tüm ülkelerin söz sahibi olması gerektiğini ifade ederek, “Dünya artık 2. Dünya Savaşı’nın şartlarında değil. Bu değişim kaçınılmaz” dedi. Tüm bunları Gazze krizinin etkileri üzerinden örneklendiren Erdoğan, uluslararası sistemin güvenilirliğinin de sorgulandığını vurguladı.
Gazze’deki durumdan bahseden Erdoğan, savaşın getirdiği insani yıkımın büyük olduğunu, yalnızca Gazze’de 50 bin masum Filistinlinin öldüğünü ve bu sayının önemli bir kısmının kadın ve çocuklardan oluştuğunu dile getirdi. Ayrıca, 7 Ekim’den bu yana 189 basın mensubunun öldürüldüğünü belirtti.
“Bizim hiçbir ülkeye ve millete kategorik düşmanlığımız yok”
Erdoğan, konuşmasında Türkiye’nin barış ve adalet için her ne yapıyorsa bu yollarla gerçekleştirdiğini vurguladı ve ekledi: “Bizim hiçbir ülkeye ve millete kategorik olarak düşmanlığımız yok. Farklı inanç ve kültürlerden dolayı öfke veya nefret beslemiyoruz.” İspanya’dan kovulan 500 bin Musevi’ye Türkiye’nin kapılarını açtığını hatırlatan Erdoğan, Gazze’deki soykırımın durması için Türkiye’nin her türlü katkıyı sağlamaya hazır olduğunu belirtti.
29 Kasım’ı, Filistin halkı ile uluslararası dayanışma günü olarak tanımlayan Erdoğan, Filistinlilere yönelik dayanışma ve desteklerinin artarak devam edeceğini ifade etti. Bu bağlamda uluslararası ceza mahkemesinin İsrail yöneticilerine karşı çıkardığı yakalama kararını önemli bulduğunu da vurguladı.
“28 Şubat’a giden yolun taşlarının nasıl döşendiğini hepimiz gayet iyi hatırlıyoruz”
Erdoğan, son dönemlerde medyada artış gösteren kışkırtıcı yayınlara dikkat çekerek, Türkiye’nin bir sosyal mühendislik projesinin hedefi haline getirildiğini öne sürdü. 28 Şubat dönemine atıfta bulunarak, “Milletimizin sinir uçlarıyla bilerek oynandığını görüyoruz” dedi. Özelikle FETÖ’nün medya etkisiyle toplum içerisindeki gerginliklerin artırıldığını belirten Erdoğan, gazetecilik ve basın sektöründeki sert eleştirilerini sürdürdü. Gerek yazılı, gerekse görsel medya ile sosyal medya üzerindeki kışkırtıcı yayınların milli güvenlik açısından tehlikeli olduğunu düşündüğünü ifade etti.
Özetle, Erdoğan’ın konuşması, küresel sistemin değişim gereksinimi, Gazze’deki insani kriz, Türkiye’nin barış ve adalet konusundaki duruşu ve iç cephede yaşanan medya etkileri üzerine yoğunlaştı. Mülteci sorunları, uluslararası adalet mekanizmalarının işlevselliği ve Türkiye’nin bölgedeki rolü gibi kritik konulara değindi. Konuşmasının merkezinde insanlık durumu ve uluslararası dayanışma anlayışı yer aldı
