Urla ilçesinde işitme engelli annesi Özlem ve babası Tarık Serin ile yaşayan Deniz Serin, ailesinin hem kulağı hem de dili olmanın verdiği sorumlulukla hayallerini gerçekleştirdi. 4 yıl önce işaret dili eğitmenliği belgesi alarak, bu alandaki kariyerine adım atan Serin, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu ve Ege Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmaktadır. İşaret dili eğitmeni olduktan sonra, gönüllü olarak çeşitli okullara giderek çocuklara işaret dilini öğretmeye çalışmakta ve bu süreçte farkındalık oluşturmayı amaçlamaktadır.
Deniz Serin, ‘3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ kapsamında, Urla Atatürk İlkokulu’nda öğretmen Sema Eraltuğ ile birlikte çocuklara işaret dili alfabesini öğretirken, bu deneyimini şu şekilde ifade etti: “Özümü unutmayarak gönüllü olarak farkındalık çalışmaları yapıyorum. İlkokul ve ortaokullara gidiyorum. Bir sınıf seçiyorum ve çocuklara alfabeden başlayarak işaret dilini öğretiyorum. Engellilerin çeşitlerini, ailemin yaşadığı zorlukları anlatıyorum.” Bu çalışmalarıyla hem kendi yaşadığı durumu hem de engelli bireylerin yaşadığı zorluklara dikkat çekmeyi hedefliyor.
Deniz Serin, işaret dili eğitmenliği belgesini 18 yaşına girdiğinde aldığını belirtiyor. “Annem ve babamdan dolayı işaret dilini biliyordum. Beden diline hakimdim fakat bunu resmileştirmem gerekiyor” diyen Serin, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir kurumdan aldığı belgeleri ticari bir gelir kaynağı haline getirmek yerine, gönüllü çalışarak kullanmayı tercih ettiğini ifade etti. Bu doğrultuda, tanıdığı öğretmenlerin bulunduğu ilkokul ve ortaokullara giderek eğitimler gerçekleştirdi.
Deniz Serin, sınıf içindeki çalışmalarını şöyle aktarıyor: “Sınıfa girdiğimde çocuklarla tanışıp engellilerle ilgili farkındalıkları olup olmadığını öğreniyorum. Kendimi ve ailemi tanıtıyorum. Alfabeyle başlıyoruz, sınıftan çıktığımda çoğu çocuk en az 20 harf ezberlemiş oluyor. Günlük terimleri öğretiyoruz. Bazen körebe oynuyoruz; bu sayede görme engellilerin neler yaşadığını hissetmeye çalışıyoruz. Eğitimi gerçekleştirdikten sonra çocuklar, engellileri daha iyi anladıklarını ve onlara yardım etmek istediklerini ifade ediyorlar.”
Çalışmaları hakkında daha fazla bilgi veren Serin, “3 Aralık Engelliler Günü için metin hazırladım. Veli grubuna videolar çekip gönderdim. Çocuklar ben gelmeden önce çalıştılar. Sınıfa girdiğim zaman onları izleyip, yapamadıklarının doğrusunu göstermek için sınıfa giriyoruz. Okul ziyaretlerime devam edeceğim. Çalışmalarımı daha da büyütmek istiyorum. Sadece bir sınıfla değil, bütün okulla çalışmak niyetindeyim. Bunun için Milli Eğitim Bakanlığı ve belediyelerin desteğine ihtiyaç var; böylece bu önemli farkındalığı daha geniş kitlelere yayabilirim” şeklinde konuştu.