TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 2025’te geçerli olacak asgari ücreti belirlemek amacıyla Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısının 10 Aralık 2024 Salı günü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının çağrısıyla gerçekleştirileceğini açıkladı. Bu ortak yazılı açıklamada, asgari ücretle ilgili gelişmelerin ve kamuoyundaki görüşlerin değerlendirildiği belirtilirken, işçiler ve aileleri için insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak bir asgari ücret belirlenmesinin milyonlarca işçi için önemli bir beklenti olduğu vurgulandı.
Açıklamada, ücretli çalışanların yaklaşık yarısının asgari ücret veya ona yakın bir gelirle geçindiği ifade edildi. Sosyal güvenlik primine esas ortalama kazancın asgari ücretin biraz üzerinde olduğunu belirten yetkililer, asgari ücreti belirleme çalışmalarının yalnızca ücretli kesimi değil, toplumun geneli için doğrudan bir etkisi olduğunu açıkladı. Dolayısıyla, bu süreç sadece işçilerin değil, tüm vatandaşların yaşam standardını etkileyen bir konu olarak gündeme geldi.
EMEĞE GÖSTERİLEN SAYGININ GÜCÜ
Açıklamada, başta gıda olmak üzere temel mal ve hizmet fiyatlarındaki artışların, özellikle sendikal örgütlenme kapsamı dışında kalan işçilerin satın alma güçlerini düşürdüğü belirtildi. “İşçiler enflasyonun sebebi değil, mağdurudur” ifadesine yer verilirken, enflasyon artışını işçi ücretlerine yansıtmak gibi bir yaklaşımın kabul edilemeyeceği ifade edildi. Asgari ücret, emeğe verilen saygının bir ölçeği olarak değerlendirildi ve Türkiye’nin asgari ücret düzeyinin Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin çoğunun gerisinde olduğu kaydedildi.
Açıklamada, Türkiye’nin rekabet şartlarının düşük ücret politikasıyla sağlanmaması gerektiği vurgulandı ve sosyal devlet anlayışı çerçevesinde gelir dağılımında adaletin sağlanması, refahın geniş kitlelere yayılmasını amaçlayan bir yaklaşım ile asgari ücretin belirlenmesi gerektiği ifade edildi. Bu yaklaşımın, toplumsal huzur ve iş barışını sağlamak için elzem olduğu belirtildi. İşçi temsilcileri, “insan onuruna yaraşır” bir asgari ücret belirlenmesi için Komisyon çalışmalarında temel alınması gereken ilkeleri de sıraladı.
Açıklamada, asgari ücretin belirlenmesinde Anayasa’da yer alan “geçim şartları” ilkesine uyulması gerektiği ifade ediliyordu. Günümüz ekonomik ve sosyal koşullarına göre, işçilerin ve ailelerinin insanca yaşayabilmesi için uygun bir asgari ücretin tespit edilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, asgari ücretin tek bir ulusal düzeyde belirlenmesi ve işçilerin arasında nitelik, kıdem veya işin mahiyeti gibi ekonomik farklılıkların göz önünde bulundurulmaması gerektiği kaydedildi.
Aynı zamanda, asgari ücretin sosyal bir ücret olarak kabul edilmesi gerektiği ve devlete, çalışanlar arasında ayrım yapmama yükümlülüğü bulunduğu belirtildi. Kamu sektöründeki en düşük aylık tutarın asgari ücret belirlenirken dikkate alınması gerektiği ifade edildi. Son olarak, sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması ve asgari ücret teşvikinin yalnızca sendikalı iş yerlerinde uygulanması gerektiği vurgulandı. Toplumun genelinin kabul edeceği, işçilerin geçim şartlarını iyileştirecek bir asgari ücret tespiti bu çerçevede mümkün olabileceği ifade edildi.