Suriye’de yaşanan rejim değişikliği sonrasında Türkiye’de bulunan Suriyelilerin, ülkelerine olası dönüşlerinin emlak piyasasına etkileri özellikle büyükşehirlerde ve Suriyelilerin yoğun olduğu sınır kentlerinde tartışılmaya başlanmıştır. İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunarak kira fiyatlarında düşüş beklemediğini ifade etmiştir.
‘GÖZLE GÖRÜLÜR BİR DÜŞÜŞ OLACAĞINI SANMIYORUM’
Güleroğlu, İzmir’den Suriye’ye yapılan göçün yalnızca belirli bölgelerle sınırlı olduğunu vurgulayarak, bu dönüşlerin Bostanlı, Balçova ve Karşıyaka gibi bölgelerdeki emlak piyasasını olumsuz etkilemeyeceğini belirtmiştir. İzmir’de, özellikle Çankaya, Konak ve Basmane bölgelerinde bir terk etme durumu gözlemlendiğini; fakat bunun, kira dengelerini dibe çekmeyecek kadar büyük olduğunun altını çizmiştir. Güleroğlu, “Buradan bir gidiş görüyoruz. Ama bunun kiralar üzerinde büyük bir etkisi olmayacak” demiştir. Ayrıca, Pınarbaşı, Yeşilova ve Çamdibi bölgelerinde bazı kiralık fiyatlarında düşüş olabileceğinin sözünü vererek, fakat bunun gözle görülür bir azalma olmayacağını eklemiştir.
‘UZUN VADEDE ANLAYABİLİRİZ’
Bostanlı, Hatay ve Balçova’da çok az kiracının mevcut olduğunu söyleyen Güleroğlu, oturanların genellikle kendi mülklerini edinmiş veya vatandaşlık almış kişiler olduğunu belirtmiştir. Ülkelerine dönerlerse, kiraya verebilecekleri mülklerin olabileceğinin altını çizerek, bu durumun ancak uzun vadede anlaşılabileceğini ifade etmiştir. “Birçok oda başkanımın, kendi illerindeki açıklamalarını dinledim. Özellikle Mersin’de kiraların düşeceğini belirtenler var. Evet, Mersin’de çok fazla Suriyeli mevcut; ancak İzmir’deki durum tüm bölgelerde kiralarda aşağı doğru bir hareketlenme beklemiyorum” diye eklemiştir.
KONUT SATIŞLARINI ETKİLER Mİ?
Mesut Güleroğlu, Suriyelilerin geri dönüşlerinin konut satışları üzerinde de etkili olmayacağını dile getirmiştir. Türkiye’de gayrimenkul piyasasının son iki yıldır durağanlık yaşadığını ve bunun ardında yatan temel nedenin uygulanan politikalar olduğunu belirtmiştir. Vergi politikaları ve yüksek kredi faiz oranlarının yanı sıra, günümüzde konut kredisi oranlarının 2,84’ten aşağı olmadığının altını çizmiştir. Bu yüksek oranların, vatandaşların konut alımında harekete geçmelerini engellediğini ifade etmiştir.
Ayrıca, hükümetin enflasyonu düşürmek amacıyla alışverişin azalması doğrultusunda faiz oranlarını yukarıda tuttuğu belirtilen Güleroğlu, kredi faiz oranlarının düşmesiyle birlikte piyasada bir canlanma yaşanabileceğini eklemiştir. Ancak, 2025 yılında ancak toparlama evresine geçileceği için hemen bir hareketlilik beklemediğini vurgulamıştır. Peşin parası olanlar için konut alımının uygun bir zaman olduğunu da sözlerine dahil etmiştir.