Erdoğan’ın İnsan Hakları Günü Konuşması
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin düzenlediği Dünya İnsan Hakları Günü Kardeşliğin Yüzü Programı’nda dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Türk milletinin tarih boyunca zulmün karşısında durduğunu vurgulayan Erdoğan, geçmişte pek çok mazluma kapı açtıklarını belirtti. Beş asır önce engizisyon zulmü yaşayan Musevilere kapı açanların Türkler olduğunu, 19. yüzyılda ise Polonyalı mültecilere sahip çıkan Sultanların Türk olduğunu ifade etti. Ayrıca, İkinci Cihan Harbi’nde Nazi zulmünden kaçan farklı milletlere, Birinci Körfez Savaşı’nda ise Kuzey Irak’taki Kürt kardeşlere kucak açtıklarını dile getirdi. Daha yakın bir zaman diliminde, Aynelarab’a DEAŞ’lı katillerin saldırdığı sırada Türkiye’nin yüz binlerce Suriyeli Kürt’ü kabul ettiğini belirtti.
Erdoğan, Türkiye’nin asırlardır mazlumların yurdu olduğunu vurgulayarak, ülkeye sığınanların etnik kökenine veya dinine bakmadan yardım ettiklerini vurguladı. ‘Türk müsün, Arap mısın, Kürt müsün?’ diye sormadıklarını, sadece ülkemizin kapılarını değil, gönül dünyasının kapılarını da açtıklarını söyledi. Sonuç olarak vicdanın, insanlığın, merhametin ve dayanışmanın kazandığını dile getirdi. Muhacirleri ölüme göndermek isteyenlerin ise hem seçimlerde hem de insanlık sınavında başarısız olduklarını ifade etti.
Erdoğan, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünden 76 yıl sonra, bu belgenin içinin boşaltıldığını savundu. Komşu Suriye’de yaşanan zalimliklere dikkat çekerken, insan hakları ve demokrasi adına havarilik yapanların sessiz kaldığının altını çizdi. Ülkesine yönelik çifte standartlı eleştirilere maruz kaldıklarını belirten Erdoğan, terörün hedef aldığı sivil vatandaşların şehit olduğunu, buna rağmen masumları katledenlerin Batılı ülkeler tarafından korunup yüceltildiğini ifade etti. Dünyada insan haklarına saygının gerilemesinin, samimiyetsiz ve riyakâr politikalardan kaynaklandığını söyledi.
Konuşmasında Erdoğan, CHP’nin eski genel başkanını hedef alarak, bu kişinin ırkçı söylemleriyle milletin bir arada yaşama iradesine zarar vermeye çalıştığını öne sürdü. Mazlumların vatanlarını terk etmek zorunda kalmalarına neden olmanın, vicdansızlık olduğunu belirtti. Seçimlerde birkaç oy daha fazla kazanmak için bu tür yollara başvurmanın utanç verici olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, insan hakları, adalet ve özgürlükten bahsedenlerin bu ırkçı nefret dalgası karşısında sessiz kalmasını eleştirdi.
Erdoğan, yıllardır kendilerine ‘diktatör’ iftirası atıldığını belirtti ve gerçek diktatörlüğün Suriye’deki hapishanelerde yaşandığını ifade etti. Bu konuda CHP’yi eleştirirken, gönüllü geri dönüşlerin devam edeceğini vurguladı. Erdoğan, Halepli çocuklarla birlikte sahneye çıkarak onlara destek verdi. Sahneye çıkan Halepli bir kız çocuğu, Erdoğan’a teşekkür ederek, Türkiye ile birlikte sırada kalmayı diledi.
Son olarak, Emine Erdoğan, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda büyükelçilerin Türkiye’ye güç katacağını ifade etti. 15. Büyükelçiler Konferansı’nın başarılı geçmesini temenni etti.