Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) sosyal medya hesabından 13 Aralık 2024 tarihinde yapılan bir açıklamada, TBMM’deki bütçe görüşmeleri esnasında ortaya çıkan bazı yalan ifadeler hakkında bilgi verildi. Açıklamada, sosyal medya üzerinde dolaşan ve bütçe görüşmeleri sırasında akşam yemeğinin bakanlık merkez teşkilatına “ücretsiz” sunulduğu, ancak emniyet ve jandarma teşkilatı mensuplarına “ücretli” olarak sunulduğu iddialarının tamamen asılsız olduğu belirtildi.
TBMM, yemek ihtiyaçları konusunda ilgili kurum ve kuruluşların görevli personelinden hiçbir şekilde ücret alınmadığını vurgulayarak, bu tür yanlış bilgilendirmelerin toplumda infiale neden olabileceğini ifade etti. Açıklamada, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla yapılan bu yanlış paylaşımlara karşı yasal işlem yapılacağı da duyuruldu. TBMM, yalan haberleri yayan ve paylaşan kişiler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.
Açıklamanın içeriği, TBMM’de yürütülen bütçe çalışmaları sırasında kamu kurumlarının personelinin yemek ihtiyaçlarının karşılanmasının nasıl bir sistemle yapıldığını da gündeme getirdi. Bu süreçlerde, meclis çalışanlarının yemek masraflarının TBMM bütçesinden karşılandığı ve bu hizmetin tamamen ücretsiz olduğu ifade edildi. Ayrıca, bakanlık merkez teşkilatına yemek ikramı yapılmasının ve bunun “ücretsiz” olduğu yönündeki yanlış bilgilendirme, çalışanların motivasyonunu etkileyecek boyutta olabileceği kaygılarıyla birlikte açıklamaya yansıtıldı.
TBMM’nin sorumlu davranışı ve açıklaması, sosyal medyada yanlış bilgi yayan kişilere karşı bir uyarı niteliği taşıyor. Ayrıca, bu tür asılsız iddiaların tekrarlanmaması için TBMM’nin adli yola başvurması, diğer kamu kurumlarına da benzer yalan haberlerle mücadele etme konusunda örnek teşkil edebilir.
Bu olay, sosyal medyanın hızlı yayılımı sayesinde yanlış bilgilendirme ve dezenformasyonun yayılmasını gözler önüne sererken, TBMM gibi önemli bir kurumun kamuoyunu doğru bilgilendirme konusundaki kararlılığını da ortaya koyuyor. Hükümet ve kamu kurumları, bu tür yalan haberlerle mücadele etmek adına çeşitli stratejiler geliştirmek zorunda kalıyorlar. Bu durum, yalnızca TBMM için değil, tüm kamu bürokrasisi için geçerli olan bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Sonuç olarak, TBMM’nin sosyal medya hesabından yapılan bu açıklama, bir bilgilendirme ve yalan haberle mücadele çağrısı olarak değerlendirilebilir. Kamuoyunun ilgisini çeken bu tür meselelerde, doğru bilgilendirmeden ve resmi kaynakların bilgilerinden faydalanmak, halkın bilinçlenmesine ve yanıltıcı haberlerin etkisinin azaltılmasına katkıda bulunacaktır.