Alman otomotiv devi Volkswagen Grubu’na bağlı Audi, Brüksel’deki fabrikasını kapatma kararı aldı. Bu karar, fabrikanın satılamaması ve işçi temsilcileriyle sosyal plan üzerindeki uyuşmazlıklar nedeniyle alındı. Audi’nin Brüksel’deki fabrikası, yalnızca elektrikli SUV modeli Q8 e-tron’un üretimini gerçekleştiriyordu. Ancak, son yıllarda yaşanan düşük satış rakamları ve artan üretim maliyetleri, fabrikanın geleceğini olumsuz etkiliyordu.
FİRMA İLE ANLAŞMALAR TAMAMLANDI
Audi, fabrikasının kapatma kararını açıkladıktan sonra işten çıkarılacak 3,000 çalışanı için bir sosyal plan oluşturmayı teklif etti. Ancak işçi temsilcileri, Audi’nin önerdiği koşulları kabul etmedi. Şirket, çalışanlarına yasal tazminatların yanı sıra gönüllü primler ve ek haklar sunmayı teklif etti. Fakat bu öneriler, çalışanlar tarafından da yeterli bulunmayarak reddedildi. Audi’nin Üretim Yönetim Kurulu Üyesi Gerd Walker, toplamda yasal tazminatın iki katı kadar ödeme yapma teklifini dile getirdi. Ne yazık ki, bu noktada taraflar arasında bir uzlaşma sağlanamadı.
İŞÇİLERİ BAYRAM ETTİRECEK TAZMİNAT
Brüksel fabrikasındaki işten çıkarmalarla birlikte, işçilere ödenecek tazminatlar dikkat çekici boyutlara ulaşmış durumda. Örneğin, 17 yıl deneyime sahip bir çalışanın pozisyonuna ve maaşına bağlı olarak alacağı tazminat miktarı, 125,000 Euro (yaklaşık 4,5 milyon TL) ile 190,000 Euro (yaklaşık 7 milyon TL) arasında değişiklik göstermektedir. Bu rakamlar, işten çıkan çalışanların yaşam standartlarını etkileme potansiyeline sahip büyük meblağlar olarak öne çıkıyor.
Audi’nin bu fabrikayı kapatma kararı, özellikle otomotiv sektöründeki istihdam açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Fabrikanın yalnızca elektrikli araç üretimi yapması, Audi’nin gelecekteki stratejisi üzerinde de etkili olacak. Elektrikli araç talebindeki dalgalanmalar ve artan maliyetler, Audi’nin operasyonal verimliliğini tehdit eden ana unsurlar olarak görülmekte.
Sonuç olarak, Audi’nin Brüksel fabrikasında yaşanan bu gelişmeler, hem şirket politikaları hem de iş gücü piyasası açısından kapsamlı bir analizi gerektiriyor. İşçiler için ödenecek yüksek tazminatlar, bazı yönlerden bir kurtuluş olarak da değerlendirilebilirken, diğer yandan iş güvencesinin olmadığı bir dönemde gelmenin getirdiği belirsizlik endişeleriyle de doludur. Fabrikanın kapatılması, otomotiv endüstrisi içerisinde köklü değişiklikler yaşanabileceğinin açık bir işareti olarak kabul ediliyor. Bu gelişmeler doğrultusunda, diğer otomotiv şirketlerinin de benzer önlemler alması bekleniyor ve bu durum sektörde ciddi bir dönüşüme yol açabilir.