Darbe girişiminin ardından kapatılan 32 askeri hastane, üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen hâlâ açılmıyor. Bu durum, Türkiye’nin askeri hastanesi bulunmayan tek NATO ülkesi olma durumunu da beraberinde getiriyor. Uzun süredir tartışmalara neden olan bu konu, ilk kez Cumhur İttifakı’nın ortağı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) tarafından da gündeme alındı. MHP Kahramanmaraş Milletvekili ve Meclis Milli Savunma Komisyonu üyesi Zuhal Karakoç Dora, “Bedeli can ve kanla ödenen güvenlik ihtiyacı için askeri hastanelerin yeniden açılması, hayati önemde” diyerek askeri hastanelerin açılması çağrısında bulundu.
CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan ise duruma tepki göstererek, “Kapattığınız askeri hastanelerin deneyiminden faydalanmayıp olası şehit sayımızın artmasına yol açmak ordumuzun itibarını zedeliyor” ifadesini kullandı. Bu yorum, askeri hastanelerinin kapatılmasının doğurabileceği sonuçlara dikkat çekmek amacıyla yapıldı. Ayrıca, CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, “GATA en gelişmiş eğitim ve tedavi merkeziydi; bünyesinde eğitim okulları ve üniversite hastanesi düzeyinde iki eğitim ve araştırma hastanesi vardı. Uzmanlaşmış hastaneleri de vardı. Askeri sağlık sisteminin yeniden tesisi bir zorunludur” diyerek askeri sağlık sisteminin yeniden yapılandırılması gerektiğine vurgu yaptı.
Bu konu ile ilgili olarak, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, 12 Temmuz 2020 tarihinde yaptığı açıklamada, “2043 olan askeri cerrah sayımız 347’ye düştü, çok vahim durumdayız” demişti. Bu rakamlar, askeri sağlık alanındaki ciddi düşüşü gösteriyor ve askeri hastanelerin yeniden açılmasının aciliyetini ortaya koyuyor.
İSVEÇ VE NORVEÇ’TE BİLE VAR
Dünyadaki askeri hastanelerin çeşitliliği dikkat çekerken, örneğin; Avusturya, 34 bin askeri bulunan bir ülke olarak tam teşekküllü 3 askeri hastaneye sahip. Almanya, 185 bin asker için 5 askeri hastane ile hizmet vermektedir, Fransa ise 279 bin asker için 8 askeri hastane bulunduruyor. Savaş ihtimali olmayan ülkeler arasında yer alan İsveç, Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde bile askeri cerrahlar ve askeri hastaneler bulunmaktadır.
Tüm bu bilgiler ışığında, Türkiye’nin askeri hastanelerinin kapatılması ve bunun sonucu olarak oluşan askerî sağlık açığının, ulusal güvenliği olumsuz etkileme riski göz önünde bulundurulduğunda, askeri hastanelerin yeniden açılması gerektiği konusunda geniş bir görüş birliği oluşmaktadır. Bu durum, hem askerlerin hem de ailelerin sağlık hizmetlerine erişimini sağlamanın yanı sıra, ordunun genel itibarı açısından da büyük bir önem taşımaktadır. Askeri hastanelerin açılması, sadece askeri personel için değil, aynı zamanda ülkenin savunma kapasitesi açısından da hayati bir öneme sahiptir.