Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Sözcüsü Ömer Çelik, 2023 yılı Ekim ayında gerçekleştirilen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulundu. Çelik’in dile getirdiği başlıca konular ve yorumlar, hem ulusal hem de uluslararası meselelerdeki güncel gelişmelere ışık tuttu.
Toplantıda, AK Parti’nin çeşitli illere yaptığı ziyaretlerden ve Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın aktif katılımından bahsedildi. Çelik, görev devir-tesliminin kardeşlik içinde gerçekleştirildiğini aktararak emeği geçenlere teşekkür etti. Ülkenin gündeminde ise son 70-80 yılın en ağır siyasi ve sosyal meselelerinin yaşandığına dikkat çekti. Bu bağlamda, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın dördüncü yılına girdiğine ve bu savaşın etkilerinin daha da derinleştiğine vurgu yaptı. Savaş sırasında özellikle silahların devreye girmesi ve NATO’ya dönük açıklamaların, uluslararası tansiyonu artırdığını açıkladı. Cumhurbaşkanının barış inisiyatifine destek verilmemesinin, küresel ölçekte ciddi maliyetler doğurmuş olabileceği üzerinde durdu.
Çelik, Suriye’deki gelişmelerin ise AK Parti’nin öncelikli konularından biri olduğunu belirtti. Suriye meselesinin yanı sıra Gazze’nin de önemli bir gündem maddesi olduğunu ifade eden Çelik, 61 yıllık BAAS rejiminin sona erdiğini ve bu durumun Suriye halkı için umut vaat ettiğini aktardı. Türk bayrağının Suriye’deki halk tarafından sahiplenilmesinin, Türkiye’nin 13 yıllık desteğine olan olumlu bir yanıt olarak yorumlandı. Türkiye’nin Suriye’nin geleceği konusunda kendisini Suriye halkının yanında konumlandırdığını ve Suriye’nin kendi halkı tarafından yönetilmesi gerektiğini savundu.
Çelik ayrıca, Türkiye’nin Suriye meselesinde tarihin doğru tarafında durduğunu, milletin zorluklara rağmen yardım için en büyük destekçi olduğunu belirtti. Suriye’nin toprak bütünlüğünün esas mesele olduğunun altını çizen Çelik, ülkenin milli egemenliğinin de önemli olduğunu vurguladı. Terör örgütleriyle mücadele edilmesi gerektiği ve uluslararası toplumun Suriye’ye destek vermesi gerektiği mesajını verdi. Geçmişte yaşanan olumsuz senaryoların tekrarlanmaması için kardeşçe bir yaklaşım sergilemeleri gerektiğini ifade etti.
Çelik, HTŞ (Hareket Tahrir Şam) ile ilgili olarak, Türkiye’nin HTŞ hareketliliği arkasında olduğuna dair iddiaların yanıltıcı olduğunu ve Türkiye’nin amacının Suriye’de kan dökülmesini önlemek olduğunu ifade etti. HTŞ’nin kendi bölgelerini kontrol altına almak için harekete geçtiğini ve bunun bir sonucu olarak rejim askerlerinin silahlarını bırakıp kaçtığını vurguladığında, Suriye’nin kimsenin sahası olmadığını ve bağımsız bir devlet olarak egemenliğine sahip olması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin Suriye’deki PKK/YPG varlığına karşı durduğunu, bu tür unsurların ülkede yeri olmadığını belirtti ve terör örgütü PKK/YPG’nin sonunda tasfiye edileceğinin altını çizdi. Bunun dışında, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Şam ziyaretinin eleştirilmemesi gerektiğini, zira MİT’in doğası gereği herkesle görüşmek zorunda olduğunu ifade etti. Son olarak, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) içindeki kargaşayı Orta Doğu’daki durumla kıyaslayarak, CHP’nin içinin daha karışık olduğunu belirtti.