ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, günlük basın toplantısında Suriye’deki gelişmeler ve bu bağlamda terör örgütü PKK/YPG ile ilgili soruları yanıtladı. Miller, ABD’nin Suriye’deki SDG adını kullanan PKK/YPG terör örgütüne olan desteğinin Türkiye ile Amerika arasındaki temel anlaşmazlıklardan biri olduğunu vurguladı. Bu konunun çözüm sürecinin Türk muhataplarıyla dikkatlice ele alındığını ifade eden Miller, bu başlığın, Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Türk yetkililer arasındaki görüşmelerin içeriğinin önemli bir kısmını oluşturduğunu belirtti.
Beyaz Saray’dan gelen açıklamalarda ise Türkiye’nin Suriye sınırında meşru bir terör tehdidi olduğu konusunda anlaşma sağlandığı ifade edildi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, bir basın mensubunun Donald Trump’ın “Suriye’nin anahtarının Türkiye’nin elinde olduğu” yönündeki açıklamasını hatırlatması üzerine Suriye’deki gelişmelerde Türklerin önemli bir aktör olduğu görüşünü tekrarladı. Kirby, “Suriye’de sonuç ne olursa olsun Türklerin burada önemli bir oyuncu olduğuna şüphe yok” şeklinde bir yanıt verdi.
TÜRKİYENİN MEŞRU GÜVENLİK ENDİŞELERİ
John Kirby, Bakan Blinken’ın Türkiye’ye yaptığı ziyareti de gündeme getirerek, bu ziyarette Suriye ile ilgili tüm konuların ele alındığını vurguladı. Söz konusu ziyarette, PKK/YPG tehdidine karşı Türkiye’nin meşru güvenlik endişelerini dile getirdi. Kirby, “Türklerin burada meşru endişeleri var. Suriye sınırında ciddi bir terör tehdidi var ve Türk vatandaşları bu terörist faaliyetlerin kurbanları oldular” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Türklerin bu tehditten duyduğu endişeleri su götürmez bir gerçek olarak nitelendirdi.
Miller’in açıklamaları ve Kirby’nin yorumları, Türkiye’nin Suriye geneline yönelik güvenlik politikalarının ne denli önemli olduğuna işaret ediyor. PKK/YPG’ye yönelik destek ile ilgili hassasiyeti, iki ülke arasındaki ilişkilerin temel yapı taşlarından biri olarak kabul ediliyor. ABD’nin bu konuda alacağı tutum, Türkiye’nin Suriye politikaları üzerinde belirleyici bir etki yaratabiliyor.
GEÇMİŞTEKİ DENEYİMLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Özellikle PKK/YPG’nin Suriye’deki varlığı, Türk hükümeti için ulusal güvenlik meselesi haline gelmişken, ABD’nin bu duruma nasıl yaklaşacağı da büyük bir merak konusu. Kirby, Türklerin, etkin ve meşru bir tehdit karşısında duruşunu sorgulamanın anlamından bahsetti ve Türkiye’nin duyduğu güvenlik kaygılarını geçerli buldu. Suriye’deki barışın sağlanmasında Türkiye’nin rolünün sürmesini destekleyen ifadeleri, bölgedeki dinamiklerin ne denli karmaşık olduğunu gösteriyor.
Tüm bu gelişmeler, ABD’nin Türkiye ile olan ilişkilerinin yanı sıra bölgedeki istikrarın sağlanması açısından ne denli kritik bir noktada olduğunu ortaya koyuyor. Suriye’nin kuzeyinde terörizme karşı ortak mücadele vurgusu, ikili ilişkilerin geleceği ve stratejik işbirliği açısından bir dönüm noktası olabilir.