Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Çocuk Hakları Alt Komisyonu’nda gerçekleştirilen sunumda Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Mehmet Dinç, ülkemizde çocuklar ve gençler arasında kumar ve internet bağımlılığındaki ciddi artışa dikkat çekti. Dinç, “En çok endişe ettiğimiz ve problem yaşadığımız konu kumar bağımlılığı meselesi. Çocukların ve gençlerin şu anda en büyük tehdit olarak karşısında duran mesele” ifadelerini kullandı. Yeşilay’ın danışmanlık merkezlerine gelen başvurular hakkında bilgi veren Dinç, önceki yıllarda uyuşturucu bağımlılığı başvurularının daha fazlayken, bu yıl kumar ve internet bağımlılığının öne çıktığını belirtti. 2020-2024 yılları arasında kumar bağımlılığı başvuru oranının yüzde 24 olduğunu, ancak 2024 yılında bu oranın yüzde 12 artışla yüzde 36’ya ulaştığını vurguladı. İnternet bağımlılığı oranının ise son dört yılda yüzde 5 iken 2024’te yüzde 1,19 artışla yüzde 6,19’a çıktığını söyledi.
İstanbul’da Zirvede
Dinç, kumar bağımlılarının 15 yaşından itibaren, internet bağımlılarının ise 12 yaşından itibaren Yeşilay’a başvurabildiğini aktarırken, kumar bağımlılığı başvurularında 5 bin 199 ile ilk sırada İstanbul’un yer aldığını ifade etti. İstanbul’u; 1.318 başvuru ile Ankara ve 691 başvuru ile İzmir takip etti. Kumar bağımlılığı başvurularında Bursa 548 başvuru ile dördüncü sırada yer alırken, Antalya 316, Adana 264, Eskişehir 258, Samsun 230, Konya 228, Manisa 187 ve Mersin de bunları izledi.
İnternet bağımlılığı başvurularında ise ilk üç sıradaki şehirler arasında İstanbul 791 başvuru ile birinci, Ankara 294 başvuru ile ikinci ve Bursa 90 başvuru ile üçüncü sırada yer aldı. Başvurularda İzmir 80, Rize 69, Kastamonu 58, Trabzon 57, Sakarya 54, Isparta 51, Konya 46 ve Eskişehir de 45 başvuru ile listede kendine yer buldu. Dinç, çocuklara eğitim verilmese, beceri kazandırılmasa ve alternatif yaşam alanları sunulmasa bağımlılığa bulaşmalarının kaçınılmaz olacağını sözlerine ekledi.
7 Bin 211 Öğrenci Bağımlılıktan Kurtarıldı
Mehmet Dinç, lise düzeyindeki bağımlı öğrencilerin okuldan atılmadan, bağımlılıklarının ilerlemeden ya da yanlış çevrelere bulaşmalarının önüne geçmek amacıyla “Okulda Bağımlılığa Müdahale” adı altında yapılandırılmış bir terapi programı uyguladıklarını aktardı. Dinç, “Geçen sene 7 bin 211 öğrencimize, bağımlılığa okulda bulaştığı tespit edilen öğrencimize müdahale edilmiş ve onların okul içerisinde kurtarılması sağlanmış” diyerek bu programın olumlu sonuçlarını paylaştı.
FOMO ve Sosyal Otizm
Alt Komisyona yapılan sunumlar, çocukların ve gençlerin dijital bağımlılık nedeniyle “FOMO” (Gelişmeleri Kaçırma Korkusu) ve “Sosyal Otizm” (Sosyal İletişim Becerilerinde Gerileme, Duygusal Tepkilerde Azalma) ile karşı karşıya olduğunu gösterdi. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkan Yardımcısı Deniz Güler, gelişmeleri kaçırma korkusu (FOMO) nedeniyle çocuklarda ve gençlerde yaşanan sorunları; uyku düzeninin bozulması ve kaygı seviyelerinin ciddi şekilde artması gibi konularla ilişkilendirdi. Güler, sosyal medyada karşılaşılan idealize edilmiş görüntülerin çocukların özsaygılarını olumsuz yönde etkilediğini ve beden algısı sorunlarına yol açabileceğini belirtti. Alt Komisyon Başkanı Radiye Sezer Katırcıoğlu da “Erken yaşta ekrana maruz kalan çocuklar sosyal otizmle karşı