Şam şeytanı Beşşar Esad’ın birinci ortağı İsrail’dir. En iyi onlarla anlaşır. Bu samimi ilişkiyi kurmasının sebeplerini açıklamadan önce, Esad’ın diğer ortaklarından kısaca bahsetmek gerekir.
Esad’ın diğer önemli ortakları arasında Amerika Birleşik Devletleri, ardından Avrupa ülkeleri, Rusya ve İran yer almaktadır. Esad ailesinin bu rejimin bir ülküsü olduğu için, Suriye dışında da bu ideolojiye bağlı pek çok kişiyi barındırmaktadır.
Örnek vermek gerekirse, CHP ve Ümit Özdağ gibi bazı Türk siyasetçiler, Suriye rejimini överek eleştirilerden uzak durmaktadırlar. Ancak, Sednaya hapishanesinin görüntüleri ortaya çıktıktan sonra bu bakış açılarının ne olacağını merak ediyorum. Yine de Doğu Perinçek’in Esad rejimine olan hayranlığı bu süreçte devam etmektedir.
Neden Baas rejimi İsrail’in dostu olsun? Çünkü İsrail’in geleceğe yönelik amaçları en iyi hizmet eden rejim Baas rejimidir ve bu rejimi en iyi uygulayan aile de Esad ailesidir. Irak’ta da benzer bir Baas rejimi kurulmuştu. Ancak Saddam Hüseyin, Baas’ın ilkelerine aykırı olarak İsrail’e cephe alınca devrilmiş ve idam edilmiştir.
İsrail ve Baas’ın Esad ailesi, Müslüman kanına susamış iki katil olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, 1948 yılında İsrail’in kurulması sırasında, bölgede bulunan 15 Filistin köyü birkaç zaman sonra yok olmuştur. Araştırmalar, bu köylerin halkının katledilerek toplu mezarlara gömüldüğünü ortaya çıkarmıştır. Ayrıca, 1982 yılında İsrail, Sabra ve Şatilla adı verilen Filistin kamplarını Hristiyan Falanjistler aracılığıyla basarak ciddi bir katliam gerçekleştirmiştir. Bugün Gazze’ye yapılan saldırılar ise bu gerçeği yeniden gözler önüne sermektedir.
Bu dönemde Baas rejimi, Hama ve Humus’ta Müslümanları toplu olarak katletmekteydi; sağ kalanları ise insan mezbahası haline gelen hapishanelere doldurmaktaydı. Sistematik olarak işkence ve öldürmeler 1982’den sonra daha da artmıştır. Beşşar Esad rejimi düşüp ülkeyi terk ettiği zaman, hapishanelerin gerçek yüzü açığa çıkmıştır. Özellikle Sednaya hapishanesi gibi pek çok hapishanenin, insan mezbahası olduğu anlaşılmıştır.
Bugün Suriye’de kaç tane toplu mezar mevcut olduğu bilinmemektedir. Şam yakınlarındaki bir toplu mezarda 75.000 ile 100.000 kişinin gömüldüğüne dair bilgiler mevcuttur. Rejimin yıkılmasının üzerinden henüz 10 gün geçmemesine rağmen, on binlerce insanın işkence ile öldürülüp gömüldüğü toplu mezarlar ortaya çıkmıştır. Bosna savaşından sonra ortaya çıkan toplu mezarlar insanları dehşete düşürmüştü; şimdi benzer bir durumu Suriye’de görüyoruz.
Aylan bebeğin Ege’nin karanlık sularında hayatını kaybetme nedeni, Baas rejiminden kaçma isteğidir. İnsanlar, işkence ve ölümle dolu bir rejimden kaçmak zorunda kalmışlardır. Suriye’de en büyük suç, rejim aleyhinde en küçük bir eleştirinin yapılmasıdır. İç savaşın fitilini ateşleyen olay, genç bir adamın duvara “Sıra sende ey doktor!” yazması olmuştur.
Esad ailesinin sahip olduğu servet ise başlı başına bir tartışma konusudur. Suriye’de en büyük uyuşturucu ticaretini ve yolsuzlukları Esad ailesi gerçekleştirmiştir. Medyaya yansıyan haberlere göre, Esad ailesinin İsviçre, İngiltere ve Rus