CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, kayyım atanan CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile iletişime geçti. Ahmet Özer, Çakırözer aracılığıyla göndermiş olduğu mesajında, “Tamamen mesnetsiz, içi boş bir dosyadan tam 50 gündür cezaevindeyim. Ben kaçacak bir insan değilim. Beni burada tutarak, Esenyurt’a yapılacak hizmetleri engelliyorlar, benim üzerimden Esenyurtluları cezalandırıyorlar” açıklamasında bulundu.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, aynı zamanda Gezi davası hükümlüleri Can Atalay, Tayfun Kahraman, Osman Kavala, Mine Özerden ve Çiğdem Mater’i Marmara ve Bakırköy cezaevlerinde ziyaret etti.
“Benim üzerimden Esenyurtlular cezalandırılıyor”
Ahmet Özer, Çakırözer’e ilettiği mesajında, “6 tane belediyede daha kayyım var. Hiçbiri tutuklu değil. Onlar tutuklansın demiyorum ama ortada bize karşı büyük bir adaletsizlik, hukuksuzluk var dedi. Ben 38 kitap, 200 makale yazdım. Ahmet Özer, bilim insanıdır. O dönem iktidarda bazı isimler benimle Kürt sorununun çözümü üzerine konuştular. Birlikte bu meselenin barışçıl çözümüne kafa yormuştuk. Şimdi tamamen mesnetsiz, içi boş bir dosyadan tam 50 gündür cezaevindeyim. Ben kaçacak bir insan değilim. Beni burada tutarak Esenyurt’a yapılacak hizmetleri engelliyorlar, benim üzerimden Esenyurtluları cezalandırıyorlar. Bir an önce iddianamemin çıkmasını ve hakim karşısına çıkarılmayı bekliyorum” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU | CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanıp yerine kayyım atanmasıyla ilgili süreçte neler yaşandı?
“Halk iradesine büyük bir darbe var”
Marmara ve Bakırköy cezaevlerine gerçekleştirdiği ziyaretlerin ardından basın açıklamasında bulunan Çakırözer, tutuklu CHP Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in iddianamesinin bir an önce hazırlanması ve serbest bırakılması çağrısında bulundu. Çakırözer, aynı zamanda 3 yıldır tutuklu olan Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater ile 7 yıldır tutuklu bulunan Osman Kavala’nın Anayasa Mahkemesi önünde bekleyen dosyalarının da bir an önce ele alınması ve hukukun üstünlüğünün sağlanması gerektiğini ifade etti.
Bu süreç, Türkiye’deki adalet sistemine yönelik tartışmaları bir kez daha gündeme getirirken, yerel halkın temsilcilerinin cezaevinde olmasının, halk iradesine büyük bir darbe olduğunu vurgulayan yorumlara neden oldu. Ahmet Özer’in durumu ve Gezi davası hükümlülerinin mahkumiyetleri, kamuoyunda geniş yankı bulmakta ve siyasi tartışmalara zemin hazırlamaktadır.