Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği’nin kurucularından olan Hüsnü Öndül, geçirdiği bir ameliyat sonrasında yoğun bakımda hayata gözlerini yumdu. 2024 yılının Aralık ayında yaşanan bu trajik olay, insan hakları savunucuları ve hukuk camiası için derin bir üzüntü kaynağı oldu. Öndül, insan hakları mücadelesinde önemli bir figür olarak tanınıyor ve duruşlarıyla birçok insanın kalbinde yer etmiştir.
Hüsnü Öndül’ün anısına düzenlenen ilk tören, İnşaat Mühendisleri Odası’nda gerçekleşti. Bu tören, sadece aile ve yakınların değil, aynı zamanda farklı kesimlerden birçok kişinin katılımıyla anlam kazandı. Törende, Öndül’ün hayatına ve katkılarına dair anılar paylaşıldı ve onun insan hakları savunuculuğundaki önemi vurgulandı. Bu tür anmalar, toplumun hafızasında iz bırakan kişileri hatırlamanın yanı sıra, onların ideallerine olan bağlılığın da bir göstergesidir.
Törenin ardından, Hüsnü Öndül’ün cenaze namazı, Karşıyaka Mezarlığı’nda ikindi namazını müteakip kılındı. Cenaze namazına katılanlar, duygu dolu anlar yaşadılar. Ailesinin, dostlarının ve sevenlerinin katılımıyla birlikte bu son yolculuk, Öndül için bir veda olmanın ötesinde, onun geride bıraktığı eserleri ve fikirleri yaşatmak adına bir toplumsal dayanışma anı haline geldi. Herkes, onun humanist duruşunu ve insan hakları konusundaki azmini örnek alacaklarını dile getirdi.
Hüsnü Öndül’ün ardında bıraktığı miras, Türkiye’de insan hakları alanındaki önemli çalışmalarıyla sürmeye devam edecek. Kendisi, insan hakları ihlalleri karşısında duruşu, hukuki yardımları ve insanlara verdiği destek ile tanınan bir isimdi. Öndül’ün kaybı, sadece ailesi ve yakınları için değil, yaptığı çalışmalarla toplumun geniş kesimleri için bir eksiklik anlamına geliyor. Yaşamı boyunca ailesi, dostları ve topluma kattığı değerlerle anılacak olan Hüsnü Öndül, insan hakları mücadelesinin simgelerinden biri olarak zihnimizdeki yerini koruyacaktır.
Cenaze töreninde ayrıca, Hüsnü Öndül gibi insan hakları savunucularının toplumsal varlıkları ve insanlık adına verdikleri mücadele hatırlatıldı. Onun hayatı ve idealleri, gelecekteki nesillere ilham vermeye devam edecek ve insan hakları alanında verilen mücadelede bir yol gösterici olarak anılacaktır. Bu bağlamda, Öndül’ün yapmış olduğu her çalışmanın, hala sürdürülen insan hakları savunma faaliyetlerine ne denli katkı sağladığı bir kez daha gözler önüne serildi.
Tüm bu olaylar, toplumun duyarlılığını artırarak, adalet ve insan hakları için birlikte hareket etmenin önemini yeniden hatırlatmıştır. Hüsnü Öndül gibi sağlam bir karakterin kaybı, ancak onun düşünceleriyle ve gerçekleştirdiği mücadelelerle telafi edilebilecektir. Bu anlamda, insan hakları mücadelesi her geçen gün daha fazla destek bulacak ve onun gibi liderlerin izinden yürünecektir.