Tarım ve Orman Bakanlığı’nın koordinasyonunda gerçekleştirilen “Kaynaktan Musluğa Su Yönetimi” programı, içme suyunun etkin ve verimli kullanılmasına yönelik önemli bir adım olarak kaydedildi. Toplantı, Ankara’da yapıldı ve bu etkinlikte İZSU Genel Müdürlüğü ile Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (MUSKİ) arasında, su kayıplarıyla mücadelede “Su Kardeşliği” protokolü imzalandı.
Toplantıya katılan isimler arasında Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Suat Yıldız, Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan ile MUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Nuri Kali yer aldı. Bu toplantıda, içme suyu yönetimine dair tüm süreçlerin detaylı bir şekilde ele alınması hedeflendi.
İŞBİRLİKLERİ ÖNEMLİ
Toplantıda içme suyunun temini ve dağıtımı, su kayıplarını azaltma, içme suyu kaynaklarının envanterinin oluşturulması gibi konular bilimsel bir perspektifle değerlendirildi. Ayrıca, içme suyu üzerindeki çevresel baskılar ve arıtma tesislerinin önemi gibi başlıklar da üzerinde durulan diğer konular oldu. Bilim insanları, akademik çalışmalarını ve güncel gelişmeleri paylaşırken, İZSU ile MUSKİ arasında imzalanan “Su Kardeşliği” protokolü, toplantının önemli bir sonucu oldu.
İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, su yönetimi konusundaki işbirliklerinin son derece kıymetli olduğunu belirtti. Protokol sayesinde iki kurum arasında bilgi ve tecrübe paylaşımının artacağını ifade eden Erdoğan, su verimliliği konusunda farkındalık oluşturacak bilimsel çalışmalara da önem verdiklerini vurguladı. Bu bağlamda somut ve gerçekçi adımlar atmanın önemini dile getirdi.
HEDEF, SU KAYIPLARINI AZALTMAK
İmzalanan protokol çerçevesinde, iki idare arasında sekiz kişilik bir çalışma grubu oluşturularak, su kayıplarının azalmasına yönelik ortak çalışmalar yapılacağı açıklandı. Bu çalışma grubu, çeşitli konular üzerinde yoğunlaşacak; hidrolik modellerin kullanımı, izole alt bölgelerin oluşturulması, aktif sızıntı kontrolü gibi önemli başlıklar üzerinde durulacak. Ayrıca, abone yönetim sistemlerinin oluşturulması, izinsiz kullanımların önlenmesi, uzaktan kontrol ve müdahale sistemlerinin kullanılması ve altyapı rehabilitasyon ihtiyaçlarının belirlenmesi gibi bir dizi adım atılacak.
Sonuç olarak, bu tür işbirlikleri, su kaynaklarının daha verimli bir şekilde kullanılmasını desteklerken, çevresel sürdürülebilirliğe de katkıda bulunmayı hedefliyor. Su yönetimi alanında yapılan bu protokol, sadece iki kurum için değil, genel olarak Türkiye’nin su yönetimi perspektifine büyük bir katkı sağlamak adına atılan önemli bir adım olarak değerlendirilmekte.
