Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, geçtiğimiz günlerde Silivri Cezaevi’nde ziyaret ettiği Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile birlikte Osman Kavala, Tayfun Kahraman, Can Atalay ve eski Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın durumu üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Bu ziyareti ve sonrasındaki açıklamaları kamuoyuyla paylaşan Özel, hukukun üstünlüğü ve insan hakları konularında dikkat çekici ifadelere yer verdi.
Özel, açıklamalarının başında Ahmet Özer hakkındaki hukuki süreçle ilgili çarpıcı bir detayı paylaştı. CHP lideri, Özer hakkında henüz bir iddianamenin hazırlanmadığını belirterek, “50 gündür Özer’e iddianame yazamadılar. Bir an önce iddianamenin yazılmasını, tutukluluğunun sona ermesini ve suçsuz olduğunun ortaya çıkmasını istiyoruz” şeklinde konuştu. Bu durumun hukukun işleyişi açısından son derece olumsuz bir örnek teşkil ettiğini ifade eden Özel, adaletin bir an önce tecelli etmesi gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, Gezi Davası kapsamında tutuklu bulunan Tayfun Kahraman, Can Atalay ve Osman Kavala’nın durumuna da değinen Özel, Anayasa Mahkemesi’nin Tayfun Kahraman için verdiği hak ihlali kararına rağmen bu kararın uygulanmadığını kaydetti. Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymayan yetkililerin “Anayasa yapacağız” söylemlerini kabul edilemez bulduğunu belirten CHP lideri, bu durumun hukuk devleti anlayışı ile çeliştiğini ifade etti.
Özel, Osman Kavala’nın karşı hücresinde bulunan IŞİD’li tutukluların serbest bırakılması ile ilgili önemli bir eleştiride bulundu. “45 kişiyi öldürenleri salıyorlar, suçsuz insanları tutuyorlar” diyen Özel, Suriye’deki iktidar değişikliği sonrası serbest bırakılan dokuz IŞİD’liden bahsetti. Bu örneklerle suçsuz insanların haksız yere tutuklanmasına dikkat çekerken, adaletin içinin boşaltıldığını ifade etti.
Özgür Özel’in bu açıklamaları, Türkiye’de hukukun üstünlüğü ve insan hakları açısından yaşanan sorunları bir kez daha gündeme taşımış oldu. CHP’nin, hem yerel hem de ulusal düzeyde adaletin sağlanması ve demokratik değerlerin korunması konusundaki kararlılığını yinelemesi önem arz ediyor. Özel’in ziyaret ettiği tutuklu kişiler ile ilgili durumu kamuoyuna taşması, aynı zamanda bu konularda daha geniş bir farkındalığın oluşmasını sağlayabilir ve adalet talebini güçlendirebilir.
Sonuç olarak, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamaları, Türkiye’deki yargı süreçleri ve adli uygulamalara dair kaygıların yanı sıra, insan hakları ihlallerine karşı bir duruş sergilemekte. Bu tür ziyaretlerin ve açıklamaların, cezaevindeki tutuklu bireylerin durumunu aydınlatmak ve kamuoyunu bilgilendirmek açısından önemli olduğu, özellikle de demokrasi ve hukuk devleti zemininde yaşanan aşınmaların gözler önüne serilmesi açısından geçerli olduğu belirtilmelidir.